Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
deep-rooted Dinle! {,di:p'ru:tıd}
  • [A] köklü, kökleşmiş
deep-rooted s.
1. kökleri derinlere inen {ağaç/çalı}.
2. köklü, kökleşmiş {âdet/inanç}.
deep-rooted deep-rooted Sıfat * kökleri derinlere inen {ağaç, çalı}. * köklü, kökleşmiş {âdet, inanç}.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
deep Dinle! {di:p}
  • [A] derin, genişliğinde, dalgın, keskin, aşırı, içten, tok {ses}, yürekten, esrarlı, karışık, anlaşılmaz, koyu, pes, bilinçaltı, şiddetli, ağır
  • [N] derinlik, koyuluk, karanlık
the deep
  • [N] enginler, deniz, okyanus
deep-draw
  • [V] derin çekmek
deep-drawn {'di:p,drɔ:n}
  • [A] derin çekme
deep-drawn sigh
  • [N] derin iç çekiş
deep-felt {,di:p'felt}
  • [A] yürekten, candan
deep-fish
  • [N] açık deniz balığı
deep-fishing
  • [N] açık deniz balıkçılığı
deep freeze {,di:p'fri:z}
  • [N] derin dondurucu
deep-freeze Dinle! {,di:p'fri:z}
  • [A] derin dondurucu, derin donduruculu
  • [V] şoklamak, dondurmak, dondurup saklamak