alarm clock |
{ə'lɑ:rm,klɒk}
|
|
around-the-clock |
{ə'raʋndðə,klɒk}
- [A] tam gün devam eden, gün boyunca, gün boyu süren, gece ve gündüz
|
|
Room service is available round the clock. |
- [PHR] varmak: Oda servisi saat başı vardır.
|
|
Can you repair this clock? |
- [PHR] saat: Bu saati tamir edebilir misiniz?
|
|
grandfather clock |
- [N] saat: sarkaçlı dolap saati
|
|
grandfather's clock |
- [N] saat: sarkaçlı dolap saati
|
|
I'd like a clock. |
- [PHR] saat: Saat istiyorum.
|
|
like clock |
|
|
longcase clock |
- [N] saat: sarkaçlı dolap saati
|
|
put the clock back |
- [V] eskiye dönüş yapmak, saat: saati geriye almak
|
|
round the clock |
{,raʋndðə'klɒk}
|
|
clock-face |
{'klɒkfeıs}
|
|
clock in |
- [V] kart basmak, kartını basmak, geliş zamanını yazmak
|
|
clock key |
|
|
clock off |
- [V] kart basmak, çıkış zamanını yazmak
|
|
clock on |
- [V] kart basmak, geliş zamanını yazmak
|
|
clock out |
- [V] kart basmak, çıkış zamanını yazmak
|
|
clock radio |
|
|
clock toy |
|
|
clock up |
- [V] kadranda göstermek, yazmak
|
|