ingilizce sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
www.ingilizce-sozluk.net
Online İngilizce - Türkçe Sözlük, İngilizce Sözlük, İngilizce Çeviri
Menü
Türkçe
İngilizce
Anasayfa
Son Aranan Kelimeler
En Çok Aranan Kelimeler
Araçlar
İletişim
Sonuçlar
İngilizce » Türkçe
Yukarı
around-the-clock
{ə'raʋndðə,klɒk}
[A]
tam gün devam eden, gün boyunca, gün boyu süren, gece ve gündüz
İngilizce » Türkçe
İlişkili Sonuçlar
Yukarı
alarm clock
{ə'lɑ:rm,klɒk}
[N]
çalar saat
Room service is available round the clock.
[PHR]
varmak: Oda servisi saat başı vardır.
clock
{klɒk}
[N]
saat, kronometre, taksimetre, çorabın iki yanındaki ajur
[V]
saat tutmak, ölçmek, ulaştırmak
Can you repair this clock?
[PHR]
saat: Bu saati tamir edebilir misiniz?
grandfather clock
[N]
saat: sarkaçlı dolap saati
grandfather's clock
[N]
saat: sarkaçlı dolap saati
I'd like a clock.
[PHR]
saat: Saat istiyorum.
like clock
[A]
saat gibi, tıkırında
longcase clock
[N]
saat: sarkaçlı dolap saati
put the clock back
[V]
eskiye dönüş yapmak, saat: saati geriye almak
round the clock
{,raʋndðə'klɒk}
[ADV]
gece gündüz
clock-face
{'klɒkfeıs}
[N]
saat kadranı
clock in