 İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| cheap-jack |
{'tʃi:pdʒæk}
- [N] salı pazarı, ucuz mal satan seyyar satıcı, kalitesiz, adi
|
|
|
| İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
| before you could say Jack Robinson |
- [ID] göz açıp kapayıncaya kadar, kaşla göz arasında
|
|
| car jack |
|
|
| cheap |
 {tʃi:p}
- [A] ucuz, değersiz, bayağı, kalitesiz, aciz, zahmetsiz, uğraşsız
- [ADV] ucuza
|
|
| Are there any cheap restaurants around here? |
- [PHR] ucuz: Buralarda ucuz restoran var mı?
|
|
| become cheap |
- [V] ucuzlamak, ucuzlatmak, değerini düşürmek, değeri düşmek
|
|
| feel cheap |
- [V] mahçup hissetmek, iyi hissetmemek, dökülmek
|
|
| get off cheap |
|
|
| hold cheap |
|
|
| on the cheap |
- [ADV] düşük fiyatla, ucuza
|
|
| cheap and nasty |
|
|
| cheap as dirt |
|
|
| cheap fare |
- [N] düşük faizle alınan para, ucuz para
|
|
| cheap money |
- [N] düşük faizle alınan para, ucuz para
|
|
| cheap victory |
- [N] külfetsiz zafer, kolay elde edilen başarı
|
|
| dirt cheap |
{,dɜ:rt'tʃi:p}
- [A] sudan ucuz, bedava, ucuz
- [ADV] sudan ucuz, bedavaya, ucuza
|
|
| dog-cheap |
{'dɒgtʃi:p}
|
|
| Jack Frost |
|
|
| jack |
{dʒæk}
- [N] adam, mangır, erkek, kriko, vale, kaldıraç, sancak {gemi}, priz, erkek tavşan, eşek: erkek eşek, para
- [V] kriko ile kaldırmak, kaldırmak, yükseltmek
|
|
| Can you lend me a jack? |
- [PHR] kriko: Kriko ödünç verir misiniz?
|
|
| every man Jack |
|
|
|
| Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|
