Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
cheap Dinle! {tʃi:p}
  • [A] ucuz, değersiz, bayağı, kalitesiz, aciz, zahmetsiz, uğraşsız
  • [ADV] ucuza
cheap s. ucuz, ehven; az zahmetle elde edilebilen; ucuzca; faizi ehven {borç para}, satın alma gücü düşmüş olan {para}; bayağı, adi. dirt cheap çok ucuz. cheapskate

i. {ABD}., {argo}. cimri kimse.
cheap s.
1. ucuz.
2. bayağı, adi.
cheap cheap çip Sıfat * ucuz. * bayağı, adi.
cheap ucuz, ehven; az zahmetle elde edilebilen; ucuzca;

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
Are there any cheap restaurants around here?
  • [PHR] ucuz: Buralarda ucuz restoran var mı?
become cheap
  • [V] ucuzlamak, ucuzlatmak, değerini düşürmek, değeri düşmek
feel cheap
  • [V] mahçup hissetmek, iyi hissetmemek, dökülmek
get off cheap
  • [V] ucuz kurtulmak
hold cheap
  • [V] önem vermemek
on the cheap
  • [ADV] düşük fiyatla, ucuza
cheap and nasty
  • [A] kalitesiz
cheap as dirt
  • [A] sudan ucuz, bedava
cheap fare
  • [N] düşük faizle alınan para, ucuz para
cheap-jack {'tʃi:pdʒæk}
  • [N] salı pazarı, ucuz mal satan seyyar satıcı, kalitesiz, adi
cheap money
  • [N] düşük faizle alınan para, ucuz para
cheap victory
  • [N] külfetsiz zafer, kolay elde edilen başarı
dirt cheap {,dɜ:rt'tʃi:p}
  • [A] sudan ucuz, bedava, ucuz
  • [ADV] sudan ucuz, bedavaya, ucuza
dog-cheap {'dɒgtʃi:p}
  • [A] sudan ucuz
cheap labor
  • [N] ucuz işgücü
Cheap Time Begin Hour İndirimli Tarife Başlangıç Saati
Cheap Time Begin Minute İndirimli Tarife Başlangıç Dakikası
Cheap Time End Hour İndirimli Tarife Son Saati
Cheap Time End Minute İndirimli Tarife Son Dakikası
dirt cheap k. dili çok ucuz, sudan ucuz.