İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
bottom |
{'bɒtəm}
- [A] dipteki, alttaki
- [N] dip, alt, kıç, kaynak, temel, gemi omurgası, tekne, dayanma gücü
- [V] dip koymak, temeline inmek, esasını araştırmak
|
|
bottom |
i. dip, alt; esas, kaynak, temel; vadi; den. karina, tekne, gemi; dayanma gücü; iskemlenin oturulacak yeri; k.dili kıç, popo. Bottoms up! k.dili içkilerinizi bir yudumda bitirin !. at bottom aslında, esasında. get at the bottom of bir şeyin esasına inmek, aslını anlamak. bottom dollar son kuruş bottom land ovalık arazi. |
|
bottom |
f. dip koymak; bir şeyin asIına inmek, esasını anlamak; tesis etmek, kurmak; esasına dayanmak; dibine inmek, ulaşmak. |
|
bottom |
i. 1. dip, alt. 2. esas, kaynak, temel. 3. vadi. 4. karina, tekne. |
|
bottom |
alt, dip |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|