Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
blockade-runner Dinle! {blɒ'keıd,rʌnər}
  • [N] ablukayı yaran kimse

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
blockade Dinle! {blɒ'keıd}
  • [N] abluka, kuşatma
  • [V] ablukaya almak, kuşatmak
impose a blockade
  • [V] ablukaya almak
raise a blockade
  • [V] ablukayı kaldırmak
run the blockade
  • [V] ablukayı yarmak
distance runner
  • [N] uzun mesafe koşucusu
front-runner Dinle! {frʌnt'rʌnər}
  • [N] rekortmen, favori, şansı en yüksek aday
rum-runner {'rʌm,rʌnər}
  • [N] içki kaçakçısı
runner Dinle! {'rʌnər}
  • [N] koşucu, atlet, yarışçı, yarış atı, ulak, haberci, çığırtkan, dağıtıcı, kaçakçı, ray, çark, saban demiri, palanga ipi
runner-up Dinle! {'rʌnər,ʌp}
  • [N] yarış ikincisi, ikinci {yarış}
scarlet runner
  • [N] fasulye: İspanyol fasulyesi, fasulye: çalı fasulyesi
blockade i. abluka.

f. abluka etmek, ablukaya almak.
blockade i.

f. den., ask. muhasara, denizden kuşatma, abluka;

f. denizden abluka etmek, kuşatmak; etrafını çevirmek. blockader

i. abluka eden düşman gemisi. run the blockade ablukayı yarmak.
blockade blokaj
raise/lift a blockade ablukayı kaldırmak.
run a blockade ablukayı yarmak.
run a blockade ablukayı yarmak.
run a blockade ablukayı yarmak.
run a blockade ablukayı yarmak.
runner i. koşan kimse, koşucu; kaçak, kaçkın; makinist; kızak ayağı; çığırtkan, kâhya, simsar; ray; yerde kökler salarak uzanan bitki veya bu bitkinin sapı; yol halısı; uzunca ve ensiz masa örtüsü.
runner i.
1. koşucu.
2. yol halısı.
3. ayak işlerini yapan kimse, ayakçı.
4. bot. sürüngen sap.
5. İng., k. dili çalıfasulyesi.