Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
wash Dinle! {wɒʃ}
  • [A] yıkanabilir
  • [N] yıkama, yıkanma, losyon, bulaşık suyu, sulu yemek {kötü}, mutfak artığı, antiseptik sıvı, çalkantı sesi, dalga sesi, dümen suyu, erezyon, uçak izi, kıyıya vuran süprüntü, ince boya tabakası
  • [V] erezyona uğratmak, yıkamak, yıkayıp temizlemek, aşındırmak, suyla temizlemek, taşımak {sular}, badanalamak, boyamak, yıkanmak, elini yüzünü yıkamak, inandırmak, yıkanır olmak
wash i.

s. yıkama, yıkanma; çamaşır; deniz veya nehir suyunun çalkanmasından hasıl olan ses; dalga sesi, kürek palası veya gemi çarkının meydana getirdiği su akıntısı; dalgaların sahile attığı süprüntü; sulu mutfak artığı; ağıza güzel koku vermek için kullanılan sıvı; losyon; tuvalet suyu; güz. san. ince suluboya tabakası; kuru vadi; toprak aşınması; ince tabaka kaplama;

s. yıkanabilir. This tray has a gold wash. Bu tepsi altın suyuna batırılmış.
wash f. yıkamak, ıslatmak; su ile silmek; yıkanmak, banyo yapmak; ince boya tabakası ile kaplamak, yaldızlamak; temizlemek; min. toprağı yıkayarak altın filizini ayırmak; yıkanmaya dayanmak {kumaş}; hafif hafif çarpmak {dalga}; aşınmak. wash away su ile sürüklemek veya sürüklenmek. wash boiler çamaşır kazanı. wash down yıkayıp temizlemek {güverte}; su ile yutmayı kolaylaştırmak. wash off yıkayıp temizlemek. wash ones hands of a matter bir işten bıkıp elini çekmek. wash out içini yıkamak; yormak, bitirmek; feshetmek; vaz geçmek; ihtiyacı karşılayamamak; yağmur nedeniyle iptal etmek. wash up yıkanmak; İng., k.dili. bulaşık yıkamak. be washed up k.dili. silinmek, yıldızı sönmek. washable

s. yıkanabilir.
wash f.
1. yıkamak; yıkanmak.
2. temizlemek.
3. ıslatmak.
4. {dalga} yalamak.
5. ince maden/boya tabakasıyla kaplamak; yaldızlamak.
6. {kumaş} yıkanmaya dayanmak.

i.
1. yıkama; yıkanma.
2. {yıkanmış/kirli} çamaşır.
3. dalga sesi.
4. dalgaların kıyıya attığı süprüntü.
5. losyon.
6. ince maden/boya tabakası.
wash wash wôş, waş Fiil * yıkamak; yıkanmak. * temizlemek. * ıslatmak. * {dalga} yalamak. * ince maden veya boya tabakasıyla kaplamak; yaldızlamak. * {kumaş} yıkanmaya dayanmak. İsim * yıkama; yıkanma. * {yıkanmış veya kirli} çamaşır. * dalga sesi. * dalgaların kıyıya attığı süprüntü. * losyon. * ince maden veya boya tabakası.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
wash-hand basin
  • [N] lavabo
car wash {'kɑ:rwɒʃ}
  • [N] oto yıkama, araba yıkama yeri
wash the clothes
  • [V] çamaşır yıkamak, çamaşırları yıkamak
color-wash {'kʌlərwɒʃ}
  • [N] renkli badana, boyama {ev}
  • [V] renkli badana yapmak, boyamak {ev}
colour-wash {'kʌlərwɑʃ}
  • [N] renkli badana
  • [V] renkli badana yapmak
Brit.
wash dishes
  • [V] bulaşık yıkamak
hog-wash {'hɒg,wɒʃ}
  • [N] hayvanlara verilen yemek artığı, artık, saçmalık, saçma
jet wash
  • [N] tepkili motorun püskürttüğü hava
The stain didn't wash out.
  • [PHR] leke: Leke çıkmamış.
It will not wash.
  • [PHR] yutmak: Bunu kimse yutmaz.
Wash inside out.
  • [PHR] yıkamak: Ters yüz ederek yıkayın.
Wash separately.
  • [PHR] yıkamak: Ayrı yıkayın.
Wash with like colors.
  • [PHR] yıkamak: Renklilerle birlikte yıkayın.
Where is the nearest car wash?
  • [PHR] yıkama: En yakın araç yıkama merkezi nerede?
wash ashore
  • [V] sahile atmak
wash away
  • [V] sürüklemek, yıkayıp temizlemek, aşındırmak, sürüklenmek, aşınmak
wash down
  • [V] bol su ile yıkamak, tazyikli su ile yıkamak, su içerek yutmak {yemek vb.}
wash drawing
  • [N] suluboya
wash leather {'wɒʃ,leðər}
  • [N] yıkanabilir deri, güderi
wash off
  • [V] sürüklemek, yıkayıp temizlemek, aşındırmak, sürüklenmek, aşınmak

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
bunun yıkanmasını istiyorum (wash: i would like to have this washed.) phr