Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
vest Dinle! {vest}
  • [N] iç gömleği, fanila, yelek
  • [V] yetki vermek, hak vermek, cüppe giydirmek, cüppe giymek, haczetmek (Amer.), el koymak (Amer.), hak olarak geçmek
vest i.
1. yelek.
2. İng. atlet fanilası, atlet.

f.
1. with {yetki, hak v.b.´ni} vermek.
2. in -e vermek: The Constitution vests legislative power in the Grand National Assembly. Anayasa yasama yetkisini Büyük Millet Meclisi´ne veriyor.
vest i.

f. yelek;

f. gen. with veya in ile yetki vermek; hak vermek; {cuppe} giydirmek. vested interest kazanılmış hak; çıkar; alâkadar menfaat; coğ. çıkar çevreleri.
vest vest vest İsim * yelek. British * atlet fanilası, atlet. Fiil * [with] {yetki, hak v.b.'ni} vermek. * [in] -e vermek: The Constitution vests legislative power in the Grand National Assembly. Anayasa yasama yetkisini Büyük Millet Meclisi'ne veriyor.
vest yelek; {gen.} "with" veya "in" ile yetki vermek;

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
life vest
  • [N] yelek: can yeleği
vest-pocket {vest'pɒkıt}
  • [A] cep, minyatür
vest-pocket camera
  • [N] cep fotoğraf makinesi
vest with
  • [V] yetki vermek, yetkili kılmak
life vest can yeleği
vest pocket cep, minyatür
vest pocket camera cep fotoğraf makinesi
vest with yetki vermek, yetkili kılmak f.