İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
swallow |
{'swɒləʋ}
- [N] kırlangıç, kırlangıç kuyruğu, çatal kuyruk, kuyruklu kelebek, frak, yutak, boğaz, yutma, yudum
- [V] yutmak, ezberlemek, inanmak, zaptetmek, belli etmemek, bastırmak, içine çekmek, sineye çekmek, altında kalmak, geri almak, caymak, dönmek, yutkunmak
|
|
swallow |
f.
i. yutmak; içine çekmek, emmek; k.dili. herhangi bir sözün gerçek olup olmadığını araştırmadan kabul etmek; geri almak {söylediği sözü}; tahammül etmek, yutup oturmak, sineye çekmek;
i. yutma, yudum; den. makara yivi. swallow a camel yutulmaz bir şeyi yutmak, zorla hazmetmek. swallow it hook, line and sinker bak. hook. swallow it whole aslını araştırmadan olduğu gibi kabul etmek. swallow the anchor den. emekli olmak. swallow up bütün bütün yutmak. |
|
swallow |
i. kırlangıç, zool. Hirundo. bank swallow kum kırlangıcı, zool. Riparia riparia. barn swallow kır kırlangıcı, zool. Hirundo rustica. chimney swallow bacalarda yuva yapan kırlangıç. red rumped swallow kızıl kırlangıç, zool. Hirundo daurica. |
|
swallow |
f. 1. yutmak. 2. yutmak, sesini çıkarmadan sineye çekmek. 3. k. dili yutmak, kanmak, aldanmak, inanmak. 4. yutkunmak.
i. yudum. |
|
swallow |
i. zool. kırlangıç. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
barn swallow |
|
|
Does it hurt when you swallow? |
- [PHR] yutkunmak: Yutkunduğunuz zaman acıyor mu?
|
|
swallow coat |
|
|
swallow hard |
- [ID] cesaretini toplamak, kendini hazırlamak
|
|
swallow one's words |
- [ID] sözünü geri almak, tükürdüğünü yalamak
|
|
swallow-tailed |
|
|
swallow the wrong way |
|
|
swallow up |
- [V] içine çekmek, harcamak, bitirmek, tüketmek
|
|
strain at a gnat and swallow a camel |
k. dili oldukça küçük bir yanlış/hata/kusur üzerinde durup çok daha önemli bir yanlışa/hataya/kusura itiraz etmemek. |
|
strain at a gnat and swallow a camel |
önemsiz bir şeyi mesele yapıp önemli bir şeye hiç aldırmamak; ufak bir kabahati mesele yapıp büyük bir yanlışa aldırmamak. |
|
swallow one´s pride |
gururunu bir yana bırakmak. |
|
swallow one´s words |
1. kelimeleri yutmak, kelimeleri net bir şekilde telaffuz etmemek. 2. yanılmış olduğunu itiraf etmek; tükürdüğünü yalamak. |
|
swallow s.t. hook, line, and sinker |
k. dili bir yalanı tamamen yutmak, bir yalana tamamen inanmak. |
|
swallow s.t. up |
bir şeyi yok etmek. |
|
swallow-taıledcoat |
frak. |
|
strain at a gnat and swallow a came |
* önemsiz bir şeyi mesele yapıp önemli bir şeye hiç aldırmamak; ufak bir kabahati mesele yapıp büyük bir
yanlışa aldırmamak. |
|
swallow one's pride |
* gururunu bir yana bırakmak. |
|
swallow one's words |
* kelimeleri yutmak, kelimeleri net bir şekilde telaffuz etmemek.
* yanılmış olduğunu itiraf etmek; tükürdüğünü yalamak. |
|
swallow something hook, line, and s |
Konuşma Dili
* bir yalanı tamamen yutmak, bir yalana tamamen inanmak. |
|
swallow-taıledcoat |
frak. |
|
|
|