Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
swallow-tailed Dinle!
  • [A] çatal kuyruklu

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
barn swallow
  • [N] kır kırlangıcı
fork-tailed
  • [A] çatal kuyruklu
rat-tailed
  • [A] fare kuyruklu, fare kuyruğu gibi
swallow Dinle! {'swɒləʋ}
  • [N] kırlangıç, kırlangıç kuyruğu, çatal kuyruk, kuyruklu kelebek, frak, yutak, boğaz, yutma, yudum
  • [V] yutmak, ezberlemek, inanmak, zaptetmek, belli etmemek, bastırmak, içine çekmek, sineye çekmek, altında kalmak, geri almak, caymak, dönmek, yutkunmak
Does it hurt when you swallow?
  • [PHR] yutkunmak: Yutkunduğunuz zaman acıyor mu?
swallow coat
  • [N] frak
swallow hard
  • [ID] cesaretini toplamak, kendini hazırlamak
swallow one's words
  • [ID] sözünü geri almak, tükürdüğünü yalamak
swallow the wrong way
  • [ID] genzine kaçırmak
swallow up
  • [V] içine çekmek, harcamak, bitirmek, tüketmek
-tailed
  • [SUFF] kuyruklu
tailed Dinle! {teıld}
  • [A] kuyruklu
strain at a gnat and swallow a camel k. dili oldukça küçük bir yanlış/hata/kusur üzerinde durup çok daha önemli bir yanlışa/hataya/kusura itiraz etmemek.
strain at a gnat and swallow a camel önemsiz bir şeyi mesele yapıp önemli bir şeye hiç aldırmamak; ufak bir kabahati mesele yapıp büyük bir yanlışa aldırmamak.
swallow f.

i. yutmak; içine çekmek, emmek; k.dili. herhangi bir sözün gerçek olup olmadığını araştırmadan kabul etmek; geri almak {söylediği sözü}; tahammül etmek, yutup oturmak, sineye çekmek;

i. yutma, yudum; den. makara yivi. swallow a camel yutulmaz bir şeyi yutmak, zorla hazmetmek. swallow it hook, line and sinker bak. hook. swallow it whole aslını araştırmadan olduğu gibi kabul etmek. swallow the anchor den. emekli olmak. swallow up bütün bütün yutmak.
swallow i. kırlangıç, zool. Hirundo. bank swallow kum kırlangıcı, zool. Riparia riparia. barn swallow kır kırlangıcı, zool. Hirundo rustica. chimney swallow bacalarda yuva yapan kırlangıç. red rumped swallow kızıl kırlangıç, zool. Hirundo daurica.
swallow f.
1. yutmak.
2. yutmak, sesini çıkarmadan sineye çekmek.
3. k. dili yutmak, kanmak, aldanmak, inanmak.
4. yutkunmak.

i. yudum.
swallow i. zool. kırlangıç.
swallow one´s pride gururunu bir yana bırakmak.
swallow one´s words
1. kelimeleri yutmak, kelimeleri net bir şekilde telaffuz etmemek.
2. yanılmış olduğunu itiraf etmek; tükürdüğünü yalamak.