Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
strap Dinle! {stræp}
  • [N] kayış, kemer, tasma, şerit, bant, bağlama bileziği, kemerle dövme, kütikül
  • [V] kayışla bağlamak, kayışla dövmek, kayışla bilemek, bantlamak, sarmak {yara}
strap i.

f. {-ped, -ping} kayış; şerit, atkı, bant; dar ve uzun kumaş parçası; berber kayışı, ustura kayışı; {otobüs veya trende} tutunma kayışı;

f. kayış veya çemberle tutturmak, çemberlemek; kayışla dövmek; sıkıntıya sokmak; kayışla bilemek. straphanger

i. otobüste kayışa tutunup ayakta duran yolcu. strap iron çember demiri. strapped

s. çemberli; meteliksiz. strapping

i. kayışla dövme; çember.
strap i.
1. kayış.
2. {kadın elbisesini omuza tutturan} askı.

f. {

__ped,

__ping} {birini} kayışla dövmek.
strap strap sträp İsim * kayış. * {kadın elbisesini omuza tutturan} askı. Fiil (D) strapped, strapping * {birini} kayışla dövmek.
strap {-ped, -ping} kayış; şerit, atkı, bant; dar ve uzu

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
ankle-strap
  • [N] ayakkabı atkısı
ankle-strap shoes
  • [N] atkılı ayakkabı
chin strap
  • [V] çene kayışı
shoulder strap {'ʃəʋldər,stræp}
  • [N] omuz askısı, askı, apolet, omuz rütbesi
I would like to see a leather watch strap.
  • [PHR] kayış: Deri saat kayışı görmek istiyorum.
watch strap {'wɒtʃstræp}
  • [N] saat kayışı
anode strap anot şeridi
shoulder strap {kadın giysisinde} askı, omuz askısı.
strap s.o. in/down birini kayışla bağlamak.
strap s.t. on/to bir şeyi -e kayışla bağlamak.
shoulder strap apolet
trace off strap pattern izleyici şerit dizini
anode strap anot şeridi
black strap molasses son melas
ankle strap ayakkabı atkısı i.
ankle strap shoes atkılı ayakkabı i.
chin strap çene kayışı i.
i would like to see a leather watch strap deri saat kayışı görmek istiyorum.
shoulder strap omuz askısı, askı, apolet, omuz rütbesi
watch strap saat kayışı i.