Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
straight-from-the-shoulder
  • [A] dobra dobra, açık açık

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
straight ahead
  • [ADV] dosdoğru
have a chip an one's shoulder
  • [ID] öfkesi burnunda olmak, kavgaya hazır olmak, meydan okumak
straight as a die
  • [ID] dosdoğru, doğru, dürüst, özü sözü bir
keep a straight face
  • [ID] ciddi durmak, ciddi kalmak
straight flush
  • [N] floş ruvayel, straigt flush, straight flush
shoulder Dinle! {'ʃəʋldər}
  • [N] omuz, sırt {dağ}, yamaç, banket, güvenlik şeridi
  • [V] omuzlamak, omuzla iterek açmak, omzuna almak, üstüne almak, yüklenmek
hard shoulder
  • [N] banket, güvenlik şeridi
shoulder arms
  • [V] tüfeği omuza almak
shoulder bag
  • [N] omuz çantası
shoulder belt {'ʃəʋldərbelt}
  • [N] omuz kayışı, emniyet kemeri
shoulder blade {'ʃəʋldər,bleıd}
  • [N] kürek kemiği
shoulder strap {'ʃəʋldər,stræp}
  • [N] omuz askısı, askı, apolet, omuz rütbesi
straight Dinle! {streıt}
  • [A] düz, dik, doğru, karşı cinse ilgi duyan, dümdüz, dosdoğru, direkt, düzgün, dürüst, güvenilir, sek, katışıksız, iskontosuz, orijinal{piyes}, sıradan
  • [ADV] düz, doğru, dümdüz, dosdoğru, dik olarak, doğruca, direkt olarak, doğru olarak, doğrudan doğruya, düzenli biçimde, tam, tam olarak
  • [N] düz çizgi, yarış çizgisi, düzlük, kent, eşcinsel olmayan kimse, uyuşturucu kullanmayan kimse,
absolutely straight
  • [A] dümdüz
be on the straight and narrow
  • [V] dürüstçe yaşamak
be straight
  • [V] düz olmak
Go straight.
  • [PHR] düz: Düz gidin.
go straight
  • [ID] doğruca gitmek
hold straight
  • [V] dik tutmak
out of the straight
  • [A] eğri

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
straight flush
  • [N] flush: straight flush
straight angle
1. an angle of 180 degrees.