Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
standard-bearer Dinle! {'stændərd,beərər}
  • [N] bayraktar, sancaktar, elebaşı
standard-bearer i.
1. bayraktar, sancaktar, alemdar.
2. bayraktar, önder.
standard-bearer stan.dard-bear.er stän'dırd.berır İsim * bayraktar, sancaktar, alemdar. * bayraktar, önder.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
admit bearer
  • [V] giriş izni olanı almak, giriş kartı olanı almak
bearer Dinle! {'beərər}
  • [N] taşıyan, taşıyıcı, götüren, getiren, hamil, tabut taşıyıcı
a good bearer
  • [N] meyve veren ağaç, bol meyve veren ağaç
bearer check
  • [N] hamiline çek
bearer of good tidings
  • [N] müjdeci
bearer of ominous tidings
  • [N] felâket tellalı, kötü haber getiren kimse
lathe bearer
  • [N] torna aynası
office-bearer {'ɒfıs,beərər}
  • [N] görevli, memur, göreve atanmış kimse
payable to bearer
  • [A] hamiline ödenebilir
shield-bearer
  • [N] kalkan taşıyıcı
standard Dinle! {'stændərd}
  • [A] standart, normal, klasik, herkesçe kabul edilmiş, standart olarak kullanılan, dik sap üzerinde yetiştirilen
  • [N] standart, miyar, norm, ölçüt, ölçü, model, kalite, ayar, derece, sembol, bayrak, sancak, dik destek, payanda, dik sap üzerinde yetiştirilen bitki, seviye
be below standard
  • [V] standartlara uymamak, standardın altında olmak
be up to standard
  • [V] standartlara uymak
double standard
  • [N] çifte standart
set a high standard
  • [V] yüksek bir standardı tutturmak
standard of knowledge
  • [N] bilgi düzeyi
standard of living
  • [N] yaşam standardı, hayat standardı
standard of prices
  • [N] fiyat standardı
standard size
  • [N] standart ölçü
stretcher-bearer {'stretʃər,beərər}
  • [N] sedye taşıyan hastabakıcı

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı