Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
spin Dinle! {spın}
  • [N] dönüş, dönme, devir, çevirme, kısa gezinti
  • [V] kaybettirmek {seçim, sınav}, örmek {ağ, koza vb}, döndürmek, çevirmek, fırıl fırıl çevirmek, eğirmek, iplik yapmak, tasarlamak, uydurmak, dönmek, fırıl fırıl dönmek, çakmak {sınav}, vril yapmak, diklemesine indirmek {uçak}, kurutma makinesinde kurutmak
spin f. {spun, {eski} span; -ning} eğirmek, bükmek; {ağ} örmek; çevirmek, döndürmek; dönmek; fırıldak gibi dönmek; tornalamak; fırlatmak; hav. dikine düşmek. spin a yarn masal okumak, martaval atmak, maval okumak. spin out uzatmak, uzun uzadıya söylemek. spun glass cam elyafı. send one spinning bir yumrukta olduğu yerde fırıldak gibi döndürmek. His head is spinning. Başı dönüyor.
spin i. fırıl fırıl dönme; k.dili. gezme; hav. diklemesine düşüş.
spin f. {spun,

spinning}
1. {yün, pamuk v.b.´ni} eğirmek.
2. {örümcek} {ağ} örmek; {ipekböceği} {koza} örmek.
3. {topaç v.b.´ni} döndürmek; {topaç v.b.} dönmek.
4. along hızla gitmek.
5. k. dili kafadan atmak, uydurmak.
spin fırıl

Türkçe » İngilizce Yukarı
Spin Spin

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
go for a spin
  • [V] gezintiye çıkmak, dolaşmaya çıkmak, şöyle bir turlamak
spin-drier {spın'draıər}
  • [N] kurutma makinesi
spin-dry {,spın'draı}
  • [V] kurutma makinesinde kurutmak
spin-dryer
  • [N] kurutma makinesi
spin-off Dinle! {'spın,ɒf}
  • [N] yan ürün
spin out
  • [V] uzun uzadıya anlatmak, uzatmak, idare etmek, yettirmek, harcamak, geçirmek
spin round
  • [V] fırıl fırıl dönmek
toe spin
  • [N] parmak uçlarında dönme, parmaklarını ucunda dönme
spin a yarn
  • [V] hikâye anlatmak
angle of spin fırıl açısı
nuclear spin nükleer fırıl
nuclear spin çekirdeksel fırıl
spin a yarn hikâye uydurup anlatmak.
spin box fırıldak kutusu
spin button kaydırma düğmesi
spin control kaydırma düğmesi
spin off
1. dönüş. dönme. devir. çevirme. kısa gezinti. kaybettirmek {seçim. sınav}. örmek {ağ. koza vb}. döndürmek. çevirmek. fırıl fırıl çevirmek. eğirmek. iplik yapmak. tasarlamak. uydurmak. dönmek. fırıl fırıl dönmek. çakmak {sınav}. vril yapmak. diklemesine.
spin stabilization fırıl kararlılığı
spin-dryer i. santrifüjlü çamaşır kurutma makinesi.
spin a yarn * hikâye uydurup anlatmak.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
bağlama spin yörüngesi coupling spin orbit
elektron spin rezonansı electron spin resonance
izotopik spin isotopic spin
bağlama spin yörüngesi coupling spin orbit [tech.]
elektron spin rezonansı electron spin resonance [tech.]
izotopik spin isotopic spin [tech.]