drier |
{'draıər}
- [A] daha kuru
- [N] kurutma makinesi, kurutucu, boya kurutucu madde
|
|
spin |
{spın}
- [N] dönüş, dönme, devir, çevirme, kısa gezinti
- [V] kaybettirmek {seçim, sınav}, örmek {ağ, koza vb}, döndürmek, çevirmek, fırıl fırıl çevirmek, eğirmek, iplik yapmak, tasarlamak, uydurmak, dönmek, fırıl fırıl dönmek, çakmak {sınav}, vril yapmak, diklemesine indirmek {uçak}, kurutma makinesinde kurutmak
|
|
go for a spin |
- [V] gezintiye çıkmak, dolaşmaya çıkmak, şöyle bir turlamak
|
|
spin-dry |
{,spın'draı}
- [V] kurutma makinesinde kurutmak
|
|
spin-dryer |
|
|
spin-off |
{'spın,ɒf}
|
|
spin out |
- [V] uzun uzadıya anlatmak, uzatmak, idare etmek, yettirmek, harcamak, geçirmek
|
|
spin round |
|
|
toe spin |
- [N] parmak uçlarında dönme, parmaklarını ucunda dönme
|
|
tumble drier |
- [N] kurutma makinesi {dönen}
|
|
vacuum drier |
|
|
spin a yarn |
|
|
angle of spin |
fırıl açısı |
|
drier |
s.
i. daha kuru;
i. kurutan kimse kurutucu şey; çabuk kuruması için boyaya katılan madde. |
|
drier |
i. 1. kurutucu, kurutucu madde. 2. bak. dryer. |
|
nuclear spin |
nükleer fırıl |
|
nuclear spin |
çekirdeksel fırıl |
|
spin |
f. {spun, {eski} span; -ning} eğirmek, bükmek; {ağ} örmek; çevirmek, döndürmek; dönmek; fırıldak gibi dönmek; tornalamak; fırlatmak; hav. dikine düşmek. spin a yarn masal okumak, martaval atmak, maval okumak. spin out uzatmak, uzun uzadıya söylemek. spun glass cam elyafı. send one spinning bir yumrukta olduğu yerde fırıldak gibi döndürmek. His head is spinning. Başı dönüyor. |
|
spin |
i. fırıl fırıl dönme; k.dili. gezme; hav. diklemesine düşüş. |
|
spin |
f. {spun,
spinning} 1. {yün, pamuk v.b.´ni} eğirmek. 2. {örümcek} {ağ} örmek; {ipekböceği} {koza} örmek. 3. {topaç v.b.´ni} döndürmek; {topaç v.b.} dönmek. 4. along hızla gitmek. 5. k. dili kafadan atmak, uydurmak. |
|
|