İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
smoke |
{sməʋk}
- [N] duman, duman tabakası, sigara içme, tüttürme, tütme, sigara, afyon
- [V] sigara içmek, tüttürmek, tütmek, tütsülemek, is yapmak
|
|
smoke |
i. 1. duman. 2. k. dili sigara. 3. duman rengi, füme.
f. 1. sigara içmek; {sigara, pipo, puro, afyon v.b.´ni} içmek. 2. tütmek; duman çıkarmak; dumanı geri vermek. 3. {eti/balığı} füme etmek, tütsülemek, dumana tutmak, dumanlamak. 4. {arıları} dumanla sersemletmek. 5. {bir yeri} dumanlandırmak, sislendirmek, sislemek. |
|
smoke |
i.
f. duman, tutun; k.dili. sigara; boş laf;
f. tütmek, duman çıkarmak; sigara içmek; tütün içmek; öfkelenmek; duman gibi toz çıkarmak; tütsülemek. smoke bomb sis bombası. smoke out gizlenmiş bir adam veya işi meydana çıkarmak, gün ışığına çıkarmak. smoke screen deniz savaşlarında kullanılan duman perdesi. smoke up dumanla doldurmak. go up in smoke yanıp bitmek, duman haline gelmek; k.dili. tepesi atmak. have a smoke sigara içmek. like smoke süratle, çabuk ve kolay. No smoking. Sigara içilmez. smokeless
s. dumansız, duman çıkarmayan. |
|
smoke |
smoke
smok
İsim
* duman.
Konuşma Dili
* sigara.
* duman rengi, füme.
Fiil
* sigara içmek; {sigara, pipo, puro, afyon v.b.'ni} içmek.
* tütmek; duman çıkarmak; dumanı geri vermek.
* {et, balık} füme etmek, tütsülemek, dumana tutmak, dumanlamak.
* {arıları} dumanla sersemletmek.
* {bir yeri} dumanlandırmak, sislendirmek, sislemek. |
|
smoke |
duman, tutun; {k. dili} {sig.}ara; boş laf; tütme |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
blacken with smoke |
|
|
chain-smoke |
{'tʃeınsməʋk}
- [V] sigaranın birini söndürmeden diğerini yakmak
|
|
smoke like a chimney |
- [N] baca gibi sigara tüttürmek
|
|
smoke the peace pipe |
- [V] barış çubuğunu tüttürmek, barışmak
|
|
give out smoke |
|
|
giving out smoke |
|
|
have a smoke |
|
|
May I smoke? |
- [PHR] sigara: Sigara içebilir miyim?
|
|
Please don't smoke here. |
- [PHR] sigara: Burada sigara içmeyin lütfen.
|
|
smoke ball |
{'sməʋkbɔ:l}
- [N] sis bombası, duman bombası
|
|
smoke bomb |
{'sməʋk,bɒm}
- [N] sis bombası, duman bombası
|
|
smoke consumer |
{'sməʋkkən,su:mər}
- [N] sigara tüketicisi, sigara tiryakisi
|
|
smoke-dried |
{'sməʋkdraıd}
|
|
smoke helmet |
|
|
smoke out |
- [V] dumana boğmak, duman yapmak, dumanlamak, ortaya çıkarmak
|
|
smoke screen |
{'sməʋk,skri:n}
- [N] yapay sis, kamuflaj dumanı, esrar perdesi
|
|
arctic sea smoke |
buhar dumanı |
|
chain-smoke |
f. peş peşe sigara içmek; peş peşe {sigara} içmek. |
|
Go ahead and smoke! |
Buyur, sigaranı iç! |
|
go up in flames/smoke |
tamamıyla yanmak. |
|
|
|