İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
acting |
{'æktıŋ}
- [A] davranan, hareket eden, yapan, vekâlet eden, temsil eden, sahnelenebilen
- [N] temsil, oyun, oyunculuk, oynama
|
|
acting version |
|
|
double-acting |
{,dʌbəl'æktıŋ}
- [A] iki yönlü çalışan, çift taraflı işleyen
|
|
single-acting |
{,sıŋgəl'æktıŋ}
- [A] tek taraflı, tek yönlü
|
|
acting |
i. oyunculuk.
s. vekâlet eden, vekil: acting president başkan vekili. |
|
acting |
s. yapan, işleyen, temsil eden; vekil olan, vekâlet eden. |
|
direct acting instrument |
dolaysız eylemli alet |
|
direct acting instrument |
doğrudan eylemli alet |
|
direct acting instrument |
doğrudan eylemli alet |
|
indirect acting element |
dolaylı eylemli alet |
|
indirect acting element |
dolaylı eylemli alet |
|
acting |
act.ing
äk'tîng
İsim
* oyunculuk.
Sıfat
* vekâlet eden, vekil:
acting president
başkan vekili. |
|
keen on acting |
* aktörlüğe hevesli. |
|
acting |
yapan, işleyen, temsil eden; vekil olan, vekâlet e |
|
acting |
n.oyunculuk:v.rol yap:prep.rol yaparak |
|
long acting |
uzun süren |
|
self acting |
kendi kendine işler |
|
direct acting load |
direkt yük |
|
direct acting pump |
direkt bağlantılı tulumba |
|
double acting |
çift etkili |
|
|
|