Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
acting Dinle! {'æktıŋ}
  • [A] davranan, hareket eden, yapan, vekâlet eden, temsil eden, sahnelenebilen
  • [N] temsil, oyun, oyunculuk, oynama
acting i. oyunculuk.

s. vekâlet eden, vekil: acting president başkan vekili.
acting s. yapan, işleyen, temsil eden; vekil olan, vekâlet eden.
acting act.ing äk'tîng İsim * oyunculuk. Sıfat * vekâlet eden, vekil: acting president başkan vekili.
acting yapan, işleyen, temsil eden; vekil olan, vekâlet e

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
acting version
  • [N] sahne uyarlaması
double-acting {,dʌbəl'æktıŋ}
  • [A] iki yönlü çalışan, çift taraflı işleyen
self-acting Dinle! {,self'æktıŋ}
  • [A] otomatik
single-acting {,sıŋgəl'æktıŋ}
  • [A] tek taraflı, tek yönlü
direct acting instrument dolaysız eylemli alet
direct acting instrument doğrudan eylemli alet
direct acting instrument doğrudan eylemli alet
indirect acting element dolaylı eylemli alet
indirect acting element dolaylı eylemli alet
keen on acting * aktörlüğe hevesli.
long acting uzun süren
self acting kendi kendine işler
direct acting load direkt yük
direct acting pump direkt bağlantılı tulumba
double acting çift etkili
double acting brake çift etkili fren
double acting cutting machine çift etkili kesme makinesi
double acting door iki yöne de açılan kapı
double acting hammer çift etkili çekiç
double acting pump çift etkili pompa