İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
reed |
{ri:d}
- [N] kamış, saz, düdük, kaval, sipsi, jüdorg, dokuma tarağı
|
|
reed |
{i.}, {f.} kamış, {bot.} Trichoon phragmites; saz, {bot.} Phragmites; kamış düdük; kaval, ney; {müz.} klarnet gibi çalgıların ağzında bulunan ve sesi çıkaran ince maden veya kamış parçası; bez tezgâhında gücü; {f.} kamış veya kuru otla kaplamak veya süslemek. reed organ basınçlı havayla titreşen kamışlar yoluyle ses çıkaran bir müzik aleti. reed pipe içinde ses çıkaran ince maden parçası olan org borusu; kamış düdük. reed stop böyle boruları kontrol eden jüdorg. reed warbler bir çeşit küçük ötleğen, {zool.} Acrocephalus scirpaceus. a broken reed güvenilmez kimse veya şey. reedy {s.} kamış dolu; kamış gibi; kamış düdük gibi ses çıkaran. |
|
reed |
i. 1. kamış. 2. saz. 3. kamış düdük; kaval. 4. {üflemeli çalgılarda} dil. |
|
reed |
{i.}, {f.} kamış, {bot.} Trichoon phragmites; saz, {bot.} Phragmites; kamış düdük; kaval, ney; {müz.} klarnet gibi çalgıların ağzında bulunan ve sesi çıkaran ince maden veya kamış parçası; bez tezgâhında gücü; {f.} kamış veya kuru otla kaplamak veya süslemek. reed organ basınçlı havayla titreşen kamışlar yoluyle ses çıkaran bir müzik aleti. reed pipe içinde ses çıkaran ince maden parçası olan org borusu; kamış düdük. reed stop böyle boruları kontrol eden jüdorg. reed warbler bir çeşit küçük ötleğen, {zool.} Acrocephalus scirpaceus. a broken reed güvenilmez kimse veya şey. reedy {s.} kamış dolu; kamış gibi; kamış düdük gibi ses çıkaran. |
|
reed |
i. 1. kamış. 2. saz. 3. kamış düdük; kaval. 4. {üflemeli çalgılarda} dil. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|