İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
punch-drunk |
{'pʌntʃ,drʌŋk}
- [A] yumruklarla sersemlemiş, sersemlemiş, şaşırmış
|
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
punch in one's card |
|
|
punch in the card |
|
|
center punch |
|
|
drunk |
{drʌŋk}
- [A] sarhoş, kafayı bulmuş, mest, mest olmuş, kendinden geçmiş
- [N] sarhoş, ayyaş, sarhoşluk, içki alemi
|
|
becoming drunk |
|
|
be drunk |
|
|
being drunk |
|
|
blind drunk |
- [A] küfelik, sarhoş, körkütük sarhoş
|
|
dead drunk |
- [A] aşırı içkili, küfelik, körkütük sarhoş, zilzurna sarhoş
|
|
get drunk |
- [V] sarhoş olmak, kafayı bulmak
|
|
getting drunk |
|
|
I'm feeling a little drunk. |
- [PHR] sarhoş: Biraz sarhoş oldum.
|
|
make drunk |
|
|
somewhat drunk |
|
|
very drunk |
|
|
drunk as a lord |
- [A] fitil gibi, fitil gibi sarhoş
- [N] fitil gibi, körkütük sarhoş
|
|
drunk and incapable |
- [A] sarhoş ve kendini bilmez, körkütük sarhoş
|
|
Punch |
{pʌntʃ}
- [NPR] kukla: şişman ve hantal bir kukla (tiy.)
|
|
punch |
{pʌntʃ}
- [N] kart basma makinesi, tıknaz tip, biz, delgeç, delgi, zımba, kuvvet, meyveli kokteyl {kâsede hazırlanır}, muşta, punch, yumruk, güç, baskı kalıbı, kısa bacaklı yük beygiri, bodur
- [V] yumruk atmak, yumruklamak, muşta ile vurmak, vurmak, sertçe basmak, zımbalamak, zımba ile delmek, delgeç ile delmek, biz ile delmek
|
|
punch-bowl |
{'pʌntʃbəʋl}
- [N] punch kâsesi, meyveli kokteyl kâsesi
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|