Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
pick-a-back {'pıkəbæk}
  • [A] omzunda, sırtında
  • [ADV] omzuna alarak, sırt: sırtına alarak

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
answer back
  • [V] karşılık vermek, cevabı yapıştırmak
answering back
  • [N] karşılık verme
arch one's back
  • [V] sırt: sırtını kamburlaştırmak
arch the back
  • [V] kamburunu çıkarmak
back Dinle! {bæk}
  • [A] arka, geri, arkadaki, uzak, ödenmemiş, ödeme: ödemesi gecikmiş, eski tarihli, geriye doğru giden
  • [ADV] geri, geriye, arkaya, geride, geçmişte, önce, geçmişe
  • [N] arka, sırt, geri, arkalık, elin tersi, kitap sırtı, belkemiği, ters taraf, defans oyuncusu, bek, tekne {boya vb.}
  • [V] kaplamak {kitap}, astarlamak, kayırmak, sırt: sırtına binmek, arka çıkmak, destek olmak, geriye doğru sürmek, geri geri gitmek, takviye etmek, ciro etmek, üzerine bahse girmek
Can you cut a little more off the back?
  • [PHR] arka: Arkamı biraz daha kısaltır mısınız?
crick one's back
  • [N] sırt: sırtı tutulmak
fall back upon a thing
  • [ID] güvenmek, sığınmak
I have a pain in my back.
  • [PHR] sırt: Sırtımda bir ağrı var.
I'll come back for it.
  • [PHR] geri: Onu almak için geri geleceğim.
in the back
  • [ADV] arkadan
I will come back later.
  • [PHR] tekrar: Daha sonra tekrar geleceğim.
middle of the back
  • [N] bel
take a back
  • [ID] arka plânda kalmak, kendini göstermemek
taking back
  • [N] geri alma
What time do we get back?
  • [PHR] dönmek: Saat kaçta dönüyoruz?
What time is he expected back?
  • [PHR] dönmek: Ne zaman döner?
back alley
  • [N] arka sokak
back and fill
  • [ID] kararsız olmak, rüzgâra karşı volta vurmak
back and forth
  • [ADV] ileri geri

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
call-back
1. the recall of an employee after a layoff a return call.
2. a return call. . the recall of an employee after a layoff.
date back
1. belong to an earlier time; "This story dates back 200 years".
(back ile) geçmişte olan şeylerden sözetmek hark
(back ile) geri dönmek için yola çıkmak start