Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
back Dinle! {bæk}
  • [A] arka, geri, arkadaki, uzak, ödenmemiş, ödeme: ödemesi gecikmiş, eski tarihli, geriye doğru giden
  • [ADV] geri, geriye, arkaya, geride, geçmişte, önce, geçmişe
  • [N] arka, sırt, geri, arkalık, elin tersi, kitap sırtı, belkemiği, ters taraf, defans oyuncusu, bek, tekne {boya vb.}
  • [V] kaplamak {kitap}, astarlamak, kayırmak, sırt: sırtına binmek, arka çıkmak, destek olmak, geriye doğru sürmek, geri geri gitmek, takviye etmek, ciro etmek, üzerine bahse girmek
back f. bir şeye destek olmak, arka olmak, yardım etmek; tarafını tutmak, üzerine bahse girmek {at v.b.}; ; geriye sürmek; sırtına binmek ; {den}. güneşin aksi yönüne dönmek, dirise etmek {rüzgar}. back down back out caymak, sözünden dönmek. back the oars, back water {den}. siya etmek. back the sails {den}. yelkenleri faça etmek back up geri sürmek, geri gitmek; desteklemek.
back s. arkadaki, arkasında olan; arkaya doğru olan, evvelki; eski. back country taşra, memleketin uzak köşeleri; geri kalmış bölgeler. back formation {dilb}. benzetme yolu ile bir kelimeden geriye gidilerek türetilen yeni kelime. back issue eski tarihli mecmua. back number günü geçmiş gazete, eski dergi; itibardan düşmüş şey veya kimse back taxes vergi borcu.
back i. tekne, küçük havuz.
back z. geri, geriye; yine, tekrar. back and forth ileri geri. fall back upon a thing güvenmek sığınmak give back geri vermek; gerilemek, geri geri gitmek. keep back saklamak, gizlemek. look back geçmişi düşünmek, hayal etmek. back talk küstahça karşılaık verme.go back on inkar etmek, yerine getirmemek.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
answer back
  • [V] karşılık vermek, cevabı yapıştırmak
answering back
  • [N] karşılık verme
arch one's back
  • [V] sırt: sırtını kamburlaştırmak
arch the back
  • [V] kamburunu çıkarmak
Can you cut a little more off the back?
  • [PHR] arka: Arkamı biraz daha kısaltır mısınız?
crick one's back
  • [N] sırt: sırtı tutulmak
fall back upon a thing
  • [ID] güvenmek, sığınmak
I have a pain in my back.
  • [PHR] sırt: Sırtımda bir ağrı var.
I'll come back for it.
  • [PHR] geri: Onu almak için geri geleceğim.
in the back
  • [ADV] arkadan
I will come back later.
  • [PHR] tekrar: Daha sonra tekrar geleceğim.
middle of the back
  • [N] bel
take a back
  • [ID] arka plânda kalmak, kendini göstermemek
taking back
  • [N] geri alma
What time do we get back?
  • [PHR] dönmek: Saat kaçta dönüyoruz?
What time is he expected back?
  • [PHR] dönmek: Ne zaman döner?
back alley
  • [N] arka sokak
back and fill
  • [ID] kararsız olmak, rüzgâra karşı volta vurmak
back and forth
  • [ADV] ileri geri
back breaking
  • [N] yorucu, ağır, yıpratıcı

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
call-back
1. the recall of an employee after a layoff a return call.
2. a return call. . the recall of an employee after a layoff.
date back
1. belong to an earlier time; "This story dates back 200 years".
(back ile) geçmişte olan şeylerden sözetmek hark
(back ile) geri dönmek için yola çıkmak start