permanent |
{'pɜ:rmənənt}
- [A] daimi, devamlı, sürekli, kalıcı, baki, sabit, değişmez
|
|
permanent |
s. kalıcı, daimi; sürekli, devamlı: permanent scar kalıcı iz. permanent solution kalıcı çözüm. permanent chairman daimi başkan. permanent job sürekli iş. She seems to have a permanent smile on her face. Sanki yüzündeki tebessüm hiç eksilmiyor.
i. perma, permanant. |
|
permanent |
s. sürekli, daimi, aynı halde veya vasıfta kalan. permanent press ütü istemez. permanent wave permanant, bozulmayan. ondule permanence, -cy
i. süreklilik, devam, sebat, istikrar. permanently
z. sürekli olarak, daima, her zaman için. |
|
permanent |
kalıcı |
|
permanent |
per.ma.nent
pır'mınınt
Sıfat
* kalıcı, daimi; sürekli, devamlı:
permanent scar
kalıcı iz.
permanent solution
kalıcı çözüm.
permanent chairman
daimi başkan.
permanent job
sürekli iş.
She seems to have a permanent smile on her face.
Sanki yüzündeki tebessüm hiç eksilmiyor. |
|
|