Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
one-track {'wʌntræk}
  • [A] tek yönlü, tek hatlı, sabit fikir haline gelmiş, saplantı halinde
one-track s.
one-track one-track w^n'träk Sıfat ·(bakınız) "have a one-track mind"

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
off the beaten track
  • [A] sapa, alışılmadık
beaten track
  • [N] uğrak yeri, uğrak, sıkça gidilen yer, sık sık gidilen yer
cinder track {'sındərtræk}
  • [N] atletizm pisti
dialogue track
  • [N] ses bandı {film}
dirt track {'dɜ:rt,træk}
  • [N] kül dökülmüş yarış yolu
have a one-track
  • [V] saplantısı olmak
single-track Dinle! {,sıŋgəl'træk}
  • [A] tek yönlü, tek hatlı
sound track {'saʋndtræk}
  • [N] ses bandı {film}, film şeridinde sesin kayıtlı olduğu yer
spur track
  • [N] yan hat, tâli hat
track Dinle! {træk}
  • [N] iz, ray, hat, yol, rota, yörünge, patika, pist, tekerlek izi, tekerlek aralığı, dümen suyu, palet {araç}
  • [V] izlemek, takip etmek, izini aramak, iz bırakmak, geçmek {çöl vb.}, ray döşemek, ayağıyla içeri taşımak {çamur vb.}, palet takmak {araç}
keep track of
  • [V] izini kaybetmemek, teması kesmemek, görüşmeye devam etmek
lose the track of
  • [ID] izini kaybetmek
lose track of
  • [V] izini kaybetmek, bağlantıyı kaybetmek
off the track
  • [A] raydan çıkmış
on track
  • [A] yolunda
throw smb. off the track
  • [V] izini kaybettirmek
track-and-field Dinle!
  • [A] atletizm yarışmalarına ait
track-and-field sports
  • [N] atletizm yarışmaları
track down
  • [V] izini aramak, iz sürerek bulmak
track events
  • [N] pist yarışları