Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
making Dinle! {'meıkıŋ}
  • [N] yapma, etme, yapı, başarı sebebi
making i. yapma, etme; teşekkül, yapı. başarı sebebi; çoğ. malzeme; çoğ. hususiyetler, nitelikler. making iron kalafat demiri. He has the makings of a man Adam olacağa benziyor. in the making olmakta, yapılmakta.
making i.
making mak.ing mey'kîng İsim * yapma, etme. * yapı. * başarı nedeni: This will be the making of him. Bu, onun başarısına neden olacak. Çoğul * malzeme. Çoğul * nitelikler: He has the makings of a man. Adam olacağa benziyor.
making yapma, etme; teşekkül, yapı. başarı sebebi; {çoğ.}

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
making angry
  • [N] kızdırma
making big
  • [N] büyütme
making a blunder
  • [N] pot kırma
making a claim to
  • [A] sahip çıkan
decision-making
  • [A] karar üreten
making dirty
  • [N] kirletme
epoch-making {'epək,meıkıŋ}
  • [A] çığır açan, yeni bir dönem başlatan
making face
  • [N] surat asma, surat etme
making fun of
  • [N] alay etme
making fun of smb.
  • [N] dalga geçme
making hot
  • [N] kızdırma
making love
  • [N] sevişme
love making {'lʌv,meıkıŋ}
  • [N] sevişme
in the making
  • [ADV] olmakta, yapılmakta
making iron
  • [N] kalafat demiri
making up {'meıkıŋ,ʌp}
  • [N] uydurma, telâfi etme
money making {'mʌnı,meıkıŋ}
  • [N] para kazanma, para yapma
Something is making a noise.
  • [PHR] ses: Bir şey ses çıkartıyor.
policy-making
  • [A] politika belirleyici, hareket tarzını belirleyen
making ready
  • [N] hazırlama