Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
lion-hunter {'laıən,hʌntər}
  • [N] ünlülerin katıldığı davetleri düzenleyen kimse

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bug-hunter {,bʌg'hʌntər}
  • [N] böcekbilimci, entomolojist
lion's den
  • [N] aslan ini
fortune hunter {'fɔ:rtʃən,hʌntər}
  • [N] servet avcısı
hungry as a hunter
  • [ID] çok aç, kurt gibi aç
hunter Dinle! {'hʌntər}
  • [N] avcı, kapaklı saat
job hunter {,dʒɒb'hʌntər}
  • [N] iş arayan kimse
lion Dinle! {'laıən}
  • [N] aslan, başarılı ve aranan kimse, cesur kimse, görülmeye değer yerler
Lion Dinle! {'laıən}
  • [NPR] aslan: Aslan takımyıldızı (astr.), aslan: Aslan burcu (astr.)
make a lion of
  • [V] dikkat çekmesini sağlamak, ünlü muamelesi yapmak
the lion's share
  • [N] aslan payı
lion-hearted {'laıən,hɑ:rtıd}
  • [A] aslan yürekli
mine hunter
  • [N] mayın tarama gemisi
mountain lion
  • [N] puma
office-hunter
  • [N] makam avcısı
place hunter {pleıs'hʌntər}
  • [N] mevki avcısı
sea lion {'si:,laıən}
  • [N] deniz aslanı, ayıbalığı: iri ayıbalığı
lion tamer
  • [N] aslan terbiyecisi
hunter i.
1. avcı.
2. arayıcı.
3. av atı/köpeği.
hunter i. avcı; arayıcı; av atı veya köpeği.
lion i. aslan, zool. Felis leo: Aslan burcu; Aslan takımyıldızı; göze çarpan kimse veya şey; cesur kişi, aslan gibi adam. lion hearted

s. aslan yürekli, cesur, kahraman. lionlike

s. aslan gibi, cesur, kuvvetli. beard the lion in his den birine kendi evinde veya yerinde karşl durmak. put ones head in the lions mouth tehlikeye atılmak, kellesini koltuğuna almak. the lions share aslan payı. the lions skin sahte kahramanlık. lioness

i. dişi aslan.