İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
be left holding the baby |
- [ID] kabak başına patlamak
|
|
be left holding the bag |
- [ID] kabak başına patlamak
|
|
bear left |
|
|
bear to the left |
|
|
has no color left |
|
|
cut to the left |
|
|
There are no double rooms left. |
- [PHR] çift: Çift kişilik odamız kalmadı.
|
|
justify |
{'dʒʌstə,faı}
- [V] haklı çıkarmak, savunmak, haklı göstermek, doğrulamak, hak vermek, aklamak, ayarlamak, düzeltmek, satır uzunluğunu ayarlamak
|
|
Are there any seats left for tonight? |
- [PHR] boş: Bu gece için boş yeriniz var mı?
|
|
be left |
|
|
be left over |
|
|
left |
{left}
- [A] sol, artık, soldaki
- [ADV] sola, sol tarafa
- [N] sol, sol taraf
|
|
keep to the left |
|
|
the left |
|
|
to the left |
- [ADV] sola, soldan, sol taraftan
|
|
left behind |
|
|
left-hand |
{'lefthænd}
|
|
left-handed |
{,left'hændıd}
- [A] solak, solaklara özel, sol elle yapılan, soldaki, lastikli, iki karşıt anlamlı, iki yüzlü, düzenbaz, beceriksiz, sakar, dengi dengine olmayan
|
|
left-handed compliment |
- [N] iki anlama da gelebilen iltifat, iltifat ederken çam devirme
|
|
left-handed marriage |
- [N] dengi dengine olmayan evlilik
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
turn left |
Etymology : Middle English; partly from Old English tyrnan and turnian to turn, from Medieval Latin tornare, from Latin, to turn on a lathe, from tornus lathe, from Greek tornos; partly from Old French torner, tourner to turn, from Medieval Latin tornare; akin to Lat |
|
Left Arrow |
Left Arrow |
|
|
|