land |
{lænd}
- [N] kara, toprak, memleket, arsa, vatan, arazi, diyar, ülke
- [V] karaya çıkmak, yere inmek, düşmek, karaya ayak basmak, yenmek, kazanmak, indirmek, karaya çıkartmak, sokmak, çakmak, vurmak, yapmak
|
|
land |
{f.} karaya çıkarmak; tutup karaya getirmek {balık}; durdurmak, yere indirmek; isabet ettirmek, aşketmek, indirmek; elde etmek, kazanmak; karaya çıkmak, durmak, yere inmek; isabet etmek, düşmek. land up {k.dili} eninde sonunda varmak, boylamak. |
|
land |
{i.} kara, arz; toprak, yer, arsa; memleket, diyar; {huk.} emlâk, arazi. land agent emlak simsarı, emlâk komisyoncusu. land bank emlak bankası. land breeze karadan esen rüzgâr. land crab kum yengeci. land force {ask.} kara kuvveti. land grant hükümet tarafından okul binası yapımı gibi işler için verilen toprak. land mass kıta, kıta gibi büyük kara parçası. land measure arazi ölçüleri sistemi. land mine kara mayını. land office tapu dairesi. land office business ABD, {k.dili} çok hızlı satış. land of milk and honey verimli memleket. land tax {İng.} arazi vergisi. in the land of the living sağ, hayatta. see how the land lies işlerin ne halde olduğuna bakmak, nabzını yoklamak. |
|
land |
i. 1. kara. 2. toprak, yer, arsa. 3. ülke, memleket. 4. emlak, arazi.
f. 1. karaya çıkarmak/çıkmak. 2. yere indirmek/inmek: That airplane is about to land. O uçak inmek üzere. 3. {gemiden yük, yolcu v.b.´ni} indirmek. 4. {balık} tutup karaya çıkarmak. 5. elde etmek, kazanmak. 6. {yumruk} indirmek. |
|
land |
land
länd
İsim
* kara.
* toprak, yer, arsa.
* ülke, memleket.
* emlak, arazi.
Fiil
* karaya çıkarmak; karaya çıkmak.
* yere indirmek; yere inmek:
That airplane is about to land.
O uçak inmek üzere.
* {gemiden yük, yolcu v.b.'ni} indirmek.
* {balık} tutup karaya çıkarmak.
* elde etmek, kazanmak.
* {yumruk} indirmek. |
|
|