Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
kiss Dinle! {kıs}
  • [N] öpücük, buse, şekerleme, öpme
  • [V] öpmek, dokunmak, değmek
kiss f.

i. öpmek; hafifçe dokunmak; bilardoda hafifçe dokunacak surette bilyelere vurmak;

i. öpuş öpücük, buse; hafif temas; çok hafif bir çeşit bonbon. kiss and be friends barışmak. kiss away the hurt ağrıyı öpücükle geçirmek. kiss the book Kitabl Mukaddesi öperek ant içmek, kitaba el basmak. kiss the dust boyun eğmek, mağlup olmak; vurulup ölmek. kissable

s. öpülmeye değer, öpülür. kissing bug insanın yanak veya dudağını ısıran zehirli bir böcek, zool. Reduvius personatus; kan emen böcek.
kiss f.
1. öpmek; öpüşmek.
2. hafifçe dokunmak.

i.
1. öpüş, öpücük, buse.
2. hafif temas.
3. şeker, şekerleme.
kiss kiss kîs Fiil * öpmek. * hafifçe dokunmak. İsim * öpüş, öpücük, buse. * hafif temas. * şeker, şekerleme.
kiss öpmek; hafifçe dokunmak; bilardoda hafifçe dokunac

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
Judas kiss
  • [N] hainlik, ihanet
blow a kiss
  • [V] öpücük göndermek
kiss and make up
  • [V] öpüşüp barışmak, barışmak
kiss away
  • [V] öperek geçirmek
kiss curl {'kıskɜ:rl}
  • [N] küçük saç lülesi
kiss-off Dinle!
  • [N] son, ölüm, işten atma
kiss of life
  • [N] hayat öpücüğü, suni solunum
kiss smb. goodbye
  • [V] veda öpücüğü vermek
parting kiss
  • [N] veda öpücüğü
kiss the rod
  • [ID] cezaya boyun eğmek
a smacking kiss
  • [N] şapır şupur öpücük, şapırtılı öpücük, şapır şupur öpüş
french kiss
1. Fransız öpücük.
kiss and be friends barışmak.
kiss away the hurt ağrıyı öpücükle geçirmek.
kiss the dust
1. boyun eğmek, mağlup olmak.
2. vurulup ölmek.
kiss you öptüm, öpüyorum
steal a kiss from k. dili {birinin} itiraz etmesine hiç vakit bırakmadan öpüvermek.
to kiss
1. -e doğru. -e. -ye. -ya. -e doğru. göre. karşı.
kiss and be friends * barışmak.
kiss away the hurt * ağrıyı öpücükle geçirmek.