İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
Judas kiss |
|
|
kiss |
{kıs}
- [N] öpücük, buse, şekerleme, öpme
- [V] öpmek, dokunmak, değmek
|
|
blow a kiss |
|
|
kiss and make up |
- [V] öpüşüp barışmak, barışmak
|
|
kiss away |
|
|
kiss curl |
{'kıskɜ:rl}
|
|
kiss of life |
- [N] hayat öpücüğü, suni solunum
|
|
kiss smb. goodbye |
|
|
parting kiss |
|
|
kiss the rod |
|
|
a smacking kiss |
- [N] şapır şupur öpücük, şapırtılı öpücük, şapır şupur öpüş
|
|
french kiss |
1. Fransız öpücük. |
|
kiss |
f.
i. öpmek; hafifçe dokunmak; bilardoda hafifçe dokunacak surette bilyelere vurmak;
i. öpuş öpücük, buse; hafif temas; çok hafif bir çeşit bonbon. kiss and be friends barışmak. kiss away the hurt ağrıyı öpücükle geçirmek. kiss the book Kitabl Mukaddesi öperek ant içmek, kitaba el basmak. kiss the dust boyun eğmek, mağlup olmak; vurulup ölmek. kissable
s. öpülmeye değer, öpülür. kissing bug insanın yanak veya dudağını ısıran zehirli bir böcek, zool. Reduvius personatus; kan emen böcek. |
|
kiss |
f. 1. öpmek; öpüşmek. 2. hafifçe dokunmak.
i. 1. öpüş, öpücük, buse. 2. hafif temas. 3. şeker, şekerleme. |
|
kiss and be friends |
barışmak. |
|
kiss away the hurt |
ağrıyı öpücükle geçirmek. |
|
kiss the dust |
1. boyun eğmek, mağlup olmak. 2. vurulup ölmek. |
|
kiss you |
öptüm, öpüyorum |
|
steal a kiss from |
k. dili {birinin} itiraz etmesine hiç vakit bırakmadan öpüvermek. |
|
to kiss |
1. -e doğru. -e. -ye. -ya. -e doğru. göre. karşı. |
|
|
|