Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
hollow-cheeked {'hɒləʋ,tʃi:kt}
  • [A] avurtları çökmüş, çukur yanaklı

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
beat all hollow
  • [V] yenmek, ezip geçmek {oyunda}
cheeked Dinle!
  • [A] yanaklı
hollow Dinle! {'hɒləʋ}
  • [A] boş, kof, delikli, oyuk, delik, boşluktan gelen, aç, sahte, yalan, çökük, çökmüş, çukur
  • [ADV] boş bir şekilde, tamamen, bütünüyle
  • [N] boşluk, çukur
  • [V] oymak, çukur açmak, kazmak
beat smb. hollow
  • [ID] bozguna uğratmak, mahvetmek, alt etmek, tam olarak yenmek
become hollow
  • [V] çukurlaşmak
feel hollow
  • [V] aç olmak, acıkmak
ring hollow
  • [V] boş ses vermek, gerçek olmamak
hollow bit
  • [V] keski: oyma keskisi, oluklu kalem
hollow-eyed {'hɒləʋaıd}
  • [A] çukur gözlü
hollow-hearted {'hɒləʋ,hɑ:rtıd}
  • [A] samimiyetsiz, içten olmayan, yürekten olmayan
hollow out
  • [V] oymak, çukur açmak, kazmak
hollow square
  • [N] kale düzeni
hollow tile
  • [N] delikli tuğla, oluklu tuğla
beat s.o. all hollow k. dili
1. birini büyük bir yenilgiye uğratmak, birini ezmek, birini pes ettirmek.
2. birinden çok daha üstün olmak, birini cebinden çıkarmak.
beat s.t. all hollow k. dili bir şeyden çok daha üstün olmak.
cheeked
1. {i}. yanak, avurt; {k.dili}. cüret, yüzsüzlük, arsızlık. cheekbone {i}. yanak kemiği. cheek by jowl yan yana.,terbiyesizlik/kalça/yanak,xyz terbiyesizlik yap.
2. yanaklı,xyz terbiyesizlik yap.
hollow s.
1. içi boş, oyuk.
2. çukur, derin, çökük.
3. yankı yapan, boşluktan gelen {ses}.
4. yalan, sahte.

i. oyuk, çukur.

f. out oymak.
hollow s. içi boş, oyuk; çukur, derin, çökük; yankı yapan, boşluktan gelen {ses}; yalan, sahte, aldatıcı, riyakâr; aç. hollow pretense gösteriş, samimiyetsizlik. hollow victory bir şeye yaramayan zafer, boş başarı. beat him hollow mahvetmek, tam bir yenilgiye uğratmak. hollowly

z. boş bir şekilde; sahtelikle. hollowness

i. boşluk, oyuk veya çukur oluş; sahtelik, aldatıcılık.
hollow i.

f. oyuk yer, çukur; dere;

f. oymak, içini oymak, çukur açmak; oyulmak.
hollow conductor ortası boş iletken