İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
beat all hollow |
- [V] yenmek, ezip geçmek {oyunda}
|
|
cheeked |
|
|
hollow |
{'hɒləʋ}
- [A] boş, kof, delikli, oyuk, delik, boşluktan gelen, aç, sahte, yalan, çökük, çökmüş, çukur
- [ADV] boş bir şekilde, tamamen, bütünüyle
- [N] boşluk, çukur
- [V] oymak, çukur açmak, kazmak
|
|
beat smb. hollow |
- [ID] bozguna uğratmak, mahvetmek, alt etmek, tam olarak yenmek
|
|
become hollow |
|
|
feel hollow |
|
|
ring hollow |
- [V] boş ses vermek, gerçek olmamak
|
|
hollow bit |
- [V] keski: oyma keskisi, oluklu kalem
|
|
hollow-eyed |
{'hɒləʋaıd}
|
|
hollow-hearted |
{'hɒləʋ,hɑ:rtıd}
- [A] samimiyetsiz, içten olmayan, yürekten olmayan
|
|
hollow out |
- [V] oymak, çukur açmak, kazmak
|
|
hollow square |
|
|
hollow tile |
- [N] delikli tuğla, oluklu tuğla
|
| | |