İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
half as much again |
|
|
half board |
- [N] pansiyon: yarım pansiyon {YP}, modifiye edilmiş Amerikan planı {M.A.P.}
|
|
center half |
|
|
at half cock |
- [A] yarı kurulu, hazırlıksız
|
|
It is half past eleven. |
- [PHR] on bir: On bir buçuk.
|
|
half |
{hæf}
- [A] yarım, yarı, buçuk
- [ADV] yarı, yarı yarıya, hemen hemen, neredeyse
- [N] yarım, buçuk, yarı, devre, yarı saha
|
|
better half |
|
|
It is half past two. |
|
|
my better half |
|
|
not half bad |
- [A] hiç fena değil, hiç fena olmayan
|
|
half-and-half |
{,hæfən'hæf}
- [A] yarı yarıya
- [ADV] yarı yarıya
- [N] yarı yarıya karışım
|
|
half an hour |
|
|
half-baked |
{,hæf'beıkt}
- [A] yarı pişmiş, acemi, deneyimsiz, aptalca, düşüncesiz, çiğ
|
|
half-bred |
{'hæfbred}
|
|
half-breed |
{'hæfbri:d}
- [A] melez, kırma
- [N] melezleme
|
|
half-brother |
{'hæf,brʌðər}
|
|
half-cast |
|
|
half-caste |
{'hæfkæst}
|
|
half-cloth |
- [A] pamuk ve keten karışımı
|
|
go off at half-cock |
- [ID] tepesi atmak, sinirlenmek, çileden çıkmak, yolunu şaşırmak
|
|
|
|