Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
half-dozen {hæf'dʌzən}
  • [N] düzine: yarım düzine

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
half as much again
  • [ADV] yarısı kadar daha
half board
  • [N] pansiyon: yarım pansiyon {YP}, modifiye edilmiş Amerikan planı {M.A.P.}
center half
  • [N] santrhaf (fut.)
at half cock
  • [A] yarı kurulu, hazırlıksız
a dime a dozen
  • [A] beş para etmez, harcıâlem şeyler
dozen Dinle! {'dʌzən}
  • [N] düzine, çok sayı, onlarca olan şey
baker's dozen
  • [N] on üç
by the dozen
  • [N] düzineyle, düzinelerle
do one's daily dozen
  • [V] günlük egzersizlerini yapmak, sabah jimnastiğini yapmak
talk nineteen to the dozen
  • [ID] durmadan konuşmak
tal nineteen to the dozen
  • [ID] hızlı ve çok konuşmak, çançan ötmek
dozen of times
  • [N] çoğu kez, çok kereler
It is half past eleven.
  • [PHR] on bir: On bir buçuk.
half Dinle! {hæf}
  • [A] yarım, yarı, buçuk
  • [ADV] yarı, yarı yarıya, hemen hemen, neredeyse
  • [N] yarım, buçuk, yarı, devre, yarı saha
better half
  • [N] eş, hayat arkadaşı
It is half past two.
  • [PHR] buçuk: İki buçuk.
my better half
  • [PHR] eğim, karım
not half bad
  • [A] hiç fena değil, hiç fena olmayan
half-and-half Dinle! {,hæfən'hæf}
  • [A] yarı yarıya
  • [ADV] yarı yarıya
  • [N] yarı yarıya karışım
half an hour
  • [PHR] yarım saat