İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
half as much again |
|
|
half board |
- [N] pansiyon: yarım pansiyon {YP}, modifiye edilmiş Amerikan planı {M.A.P.}
|
|
center half |
|
|
at half cock |
- [A] yarı kurulu, hazırlıksız
|
|
a dime a dozen |
- [A] beş para etmez, harcıâlem şeyler
|
|
dozen |
{'dʌzən}
- [N] düzine, çok sayı, onlarca olan şey
|
|
baker's dozen |
|
|
by the dozen |
- [N] düzineyle, düzinelerle
|
|
do one's daily dozen |
- [V] günlük egzersizlerini yapmak, sabah jimnastiğini yapmak
|
|
talk nineteen to the dozen |
|
|
tal nineteen to the dozen |
- [ID] hızlı ve çok konuşmak, çançan ötmek
|
|
dozen of times |
- [N] çoğu kez, çok kereler
|
|
It is half past eleven. |
- [PHR] on bir: On bir buçuk.
|
|
half |
{hæf}
- [A] yarım, yarı, buçuk
- [ADV] yarı, yarı yarıya, hemen hemen, neredeyse
- [N] yarım, buçuk, yarı, devre, yarı saha
|
|
better half |
|
|
It is half past two. |
|
|
my better half |
|
|
not half bad |
- [A] hiç fena değil, hiç fena olmayan
|
|
half-and-half |
{,hæfən'hæf}
- [A] yarı yarıya
- [ADV] yarı yarıya
- [N] yarı yarıya karışım
|
|
half an hour |
|
|
|
|