İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| freeze-up |
{'fri:zʌp}
- [N] dondurucu soğuk, şiddetli soğuk
|
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| deep freeze |
{,di:p'fri:z}
|
|
| deep-freeze |
{,di:p'fri:z}
- [A] derin dondurucu, derin donduruculu
- [V] şoklamak, dondurmak, dondurup saklamak
|
|
| freeze |
{fri:z}
- [N] donma, don, dondurulma
- [V] donmak, buzlanmak, dondurucu olmak, buz tutmak, donakalmak, dondurmak, kırmak {cesaret}
|
|
| freeze-dry |
- [V] dondurarak kurutmak {meyve vb.}
|
|
| pay freeze |
- [N] maaşların dondurulması, ücretlerin dondurulması
|
|
| price freeze |
- [N] fiyatların dondurulması
|
|
| quick-freeze |
{'kwık,fri:z}
- [V] şoklamak, hızlı dondurmak
|
|
| wage freeze |
{'weıdʒ,fri:z}
|
|
| freeze |
f. {froze, frozen}
i. donmak, buz kesilmek; çok üşümek; buz tutmak; dondurmak, buz haline getirmek, buz bağlamak; fiyatları dondurmak, narh koymak; {ikt}. dış üIkelere ait banka mevduatını dondurmak;
i. donma, don. freeze out {A.B.D}., {k}.dili işten veya toplumdan uzaklaşmaya mecbur etmek. freeze over üstü buz tutmak {su}. freeze up tamamen donmak, buz kesilmek; bir kenara çekilip ağzını açmamak. freeze ones blood kanını dondurmak, çok korkutmak. freeze to death soğuktan ölmek, donarak ölmek. |
|
| freeze |
f. {froze, fro.zen} 1. donmak; buz tutmak, buz bağlamak; dondurmak. 2. çok üşümek, donmak: I´m freezing! Donuyorum!
i. donma. |
|
| freeze |
dondurmak |
|
| Freeze Column |
Sütunu Dondur |
|
| freeze frame video |
duruk çerçeveli video |
|
| freeze frame video |
duruk çerçeveli video |
|
| freeze one´s blood |
kanını dondurmak, çok korkutmak. |
|
| freeze over |
üstü buz tutmak. |
|
| Freeze Panes |
Parçaları Dondur |
|
| freeze, to |
dondurmak |
|
| freeze-dry |
f. dondurarak kurutmak. |
|
| Split and Freeze Panes |
Yarı Pencereleri Böl ve Dondur |
|
|
|