Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
fox-hunting {'fɒks,hʌntıŋ}
  • [N] tilki avı

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
big game hunting
  • [N] büyük av
hunting cat
  • [N] çita
flat-hunting
  • [N] ev arama
go flat-hunting
  • [N] ev aramak
the happy hunting grounds
  • [N] cennet, cennet: kızılderili cenneti
house-hunting {'haʋs,hʌntıŋ}
  • [N] ev arama
hunting Dinle! {'hʌntıŋ}
  • [A] av, avcı
  • [N] avlanma, avcılık, takip, arama
go out hunting
  • [V] avlanmak
Hunting is not allowed here.
  • [PHR] avlanmak: Burada avlanmak yasak.
I am interested in hunting.
  • [PHR] avlanmak: Avlanmayı seviyorum.
Is hunting allowed here?
  • [PHR] avlanmak: Burada avlanmak serbest mi?
hunting box {'hʌntıŋbɒks}
  • [N] avcı kulübesi
hunting ground {'hʌntıŋ,graʋnd}
  • [N] avlak, av bölgesi
hunting lodge
  • [N] avcı kulübesi
hunting season {'hʌntıŋ,si:zən}
  • [N] av sezonu, av mevsimi
job hunting
  • [N] iş arama
hunting leopard
  • [N] çita
hunting i. avcılık; arama, araştırma; mak., elek. dalgalanma. hunting box İng. avcı kulübesi. hunting cap coğunlukla kadifeden yapılmış avcı kasketi. hunting case madeni saat kapağı. hunting dog av köpeği. hunting knife av bıçağı. hunting seat av köşkü. happy hunting grounds kızılderililerin cennete verdikleri isim.
hunting i. avcılık.

s. av: hunting dog av köpeği. hunting knife av bıçağı.
hunting çevrinme {kontrol sistemi}