Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
fast-talk Dinle!
  • [V] ikna etmek, kandırmak, razı etmek

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
baby talk {'beıbıtɔ:k}
  • [N] bebek konuşması, bebek dili, çocuk dili
backstairs talk
  • [N] gizli konuşma
back talk {'bæktɔ:k}
  • [N] karşılık verme, terbiyesizce cevap verme
talk big
  • [V] övünmek, yüksekten atmak, büyük konuşmak
big talk
  • [N] övünme, yüksekten atma, büyük konuşma
talk billingsgate
  • [V] küfürlü konuşmak, ağzı bozuk olmak
push-to-talk button
  • [N] düğme: konuşma düğmesi
chalk talk
  • [N] tahtaya şekil veya resim çizerek konuşma
talk in circles
  • [ID] boşa kürek çekmek, boşuna uğraşmak
talk at cross-purposes
  • [V] ayrı telden çalmak
cross talk {'krɔ:stɔ:k}
  • [N] hatların karışması, cızırtı, tartışma, lâf yetiştirme
talk of the devil
  • [ID] iti an çomağı eline al
Do you have any dolls that walk and talk?
  • [PHR] bebek: Yürüyen ve konuşan oyuncak bebekleriniz var mı?
double talk {'dʌbəl,tɔ:k}
  • [N] lastikli söz, değişik anlamlara gelebilen söz, kandırmacalı söz, hileli söz
talk nineteen to the dozen
  • [ID] durmadan konuşmak
draw smb. into talk
  • [V] konuşturmak, lafa tutmak
no end of talk
  • [N] sonu gelmez lâf, bitmek bilmeyen konuşma
fast Dinle! {fæst}
  • [A] çabuk, hızla, hızlı, rengi atmaz, solmaz, su gibi, süratli, seri, ileri {saat}, eli çabuk, tez canlı, uçarı, dayanıklı, sağlam, değişmez, sabit, sıkı, ayrılmaz
  • [ADV] hızla, çabucak, süratle, sık sık, defalarca, hızlı, hoppaca, sıkıca, sımsıkı, derin olarak
  • [N] oruç, oruç süresi
  • [V] oruç tutmak
be fast asleep
  • [V] derin uykuda olmak
break one's fast
  • [V] oruç açmak, oruç bozmak, kahvaltı etmek

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
talk
  • [N] talc
talk-show
  • [N] talk show
talk ,-kı geol. talc, talcum, magnesium silicate.

__ pudrası talcum powder, talc.
talk show
1. a program during which well-known people discuss a topic or answer questions telephoned in by the audience; "in England they call a talk show a chat show".
2. a program during which well-known people discuss a topic or answer questions telephoned in by the audience; "in England they call a talk show a chat show".
talk talk[ı] jeoloji * talc, talcum, magnesium silicate.
talk pudrası * talcum powder, talc.
talk talc
talk talcum
talk pudrası talcum powder
talk pudrası talc
talk pudrası talcum powder, talcum n.