İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
baby talk |
{'beıbıtɔ:k}
- [N] bebek konuşması, bebek dili, çocuk dili
|
|
backstairs talk |
|
|
back talk |
{'bæktɔ:k}
- [N] karşılık verme, terbiyesizce cevap verme
|
|
talk big |
- [V] övünmek, yüksekten atmak, büyük konuşmak
|
|
big talk |
- [N] övünme, yüksekten atma, büyük konuşma
|
|
talk billingsgate |
- [V] küfürlü konuşmak, ağzı bozuk olmak
|
|
push-to-talk button |
- [N] düğme: konuşma düğmesi
|
|
chalk talk |
- [N] tahtaya şekil veya resim çizerek konuşma
|
|
talk in circles |
- [ID] boşa kürek çekmek, boşuna uğraşmak
|
|
talk at cross-purposes |
|
|
cross talk |
{'krɔ:stɔ:k}
- [N] hatların karışması, cızırtı, tartışma, lâf yetiştirme
|
|
talk of the devil |
- [ID] iti an çomağı eline al
|
|
Do you have any dolls that walk and talk? |
- [PHR] bebek: Yürüyen ve konuşan oyuncak bebekleriniz var mı?
|
|
double talk |
{'dʌbəl,tɔ:k}
- [N] lastikli söz, değişik anlamlara gelebilen söz, kandırmacalı söz, hileli söz
|
|
talk nineteen to the dozen |
|
|
draw smb. into talk |
- [V] konuşturmak, lafa tutmak
|
|
no end of talk |
- [N] sonu gelmez lâf, bitmek bilmeyen konuşma
|
|
fast |
{fæst}
- [A] çabuk, hızla, hızlı, rengi atmaz, solmaz, su gibi, süratli, seri, ileri {saat}, eli çabuk, tez canlı, uçarı, dayanıklı, sağlam, değişmez, sabit, sıkı, ayrılmaz
- [ADV] hızla, çabucak, süratle, sık sık, defalarca, hızlı, hoppaca, sıkıca, sımsıkı, derin olarak
- [N] oruç, oruç süresi
- [V] oruç tutmak
|
|
be fast asleep |
|
|
break one's fast |
- [V] oruç açmak, oruç bozmak, kahvaltı etmek
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
talk |
|
|
talk-show |
|
|
talk |
,-kı geol. talc, talcum, magnesium silicate.
__ pudrası talcum powder, talc. |
|
talk show |
1. a program during which well-known people discuss a topic or answer questions telephoned in by the audience; "in England they call a talk show a chat show". 2. a program during which well-known people discuss a topic or answer questions telephoned in by the audience; "in England they call a talk show a chat show". |
|
talk |
talk[ı]
jeoloji
* talc, talcum, magnesium silicate. |
|
talk pudrası |
* talcum powder, talc. |
|
talk |
talc |
|
talk |
talcum |
|
talk pudrası |
talcum powder |
|
talk pudrası |
talc |
|
talk pudrası |
talcum powder, talcum |
n. |
|
|