show ability |
- [V] kendini göstermek, yapabileceğini göstermek
|
|
aqua show |
|
|
baby talk |
{'beıbıtɔ:k}
- [N] bebek konuşması, bebek dili, çocuk dili
|
|
backstairs talk |
|
|
back talk |
{'bæktɔ:k}
- [N] karşılık verme, terbiyesizce cevap verme
|
|
Would you please show me a better room? |
- [PHR] iyi: Daha iyi bir oda gösterir misiniz?
|
|
talk big |
- [V] övünmek, yüksekten atmak, büyük konuşmak
|
|
big talk |
- [N] övünme, yüksekten atma, büyük konuşma
|
|
talk billingsgate |
- [V] küfürlü konuşmak, ağzı bozuk olmak
|
|
show biz |
{'ʃəʋbız}
- [N] eğlence sektörü, şov dünyası, sinemacılık, tiyatroculuk
|
|
Would you please show me a brighter room? |
- [PHR] aydınlık: Daha aydınlık bir oda gösterir misiniz?
|
|
push-to-talk button |
- [N] düğme: konuşma düğmesi
|
|
Would you please show me to my cabin? |
- [PHR] kamara: Kamarama nasıl gideceğimi tarif eder misiniz?
|
|
show one's cards |
- [ID] bildiklerini açıklamak, her şeyi açıklamak
|
|
show cause |
- [V] haklı neden ileri sürmek
|
|
Would you show me some ceramics? |
- [PHR] seramik: Seramik gösterir misiniz?
|
|
chalk talk |
- [N] tahtaya şekil veya resim çizerek konuşma
|
|
chat show |
|
|
Would you please show me a cheaper room? |
- [PHR] ucuz: Daha ucuz bir oda gösterir misiniz?
|
|
Would you show me some white china? |
- [PHR] porselen: Beyaz porselen gösterebilir misiniz?
|
|