İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
false |
{fɔ:ls}
- [A] hileli, yanlış, hatalı, suni, taklit, düzmece, sahte, uydurma, hain, kalp, takma, yapmacık, haksız, iki yüzlü, yalandan yapılan, göstermelik, falsolu
- [ADV] yanlış olarak, yalandan, yalancıktan, numaradan, göstermelik
|
|
false |
s. 1. sahte. 2. vefasız, güvenilmez. |
|
FALSE |
s.
z. sahte, yapma, taklit, yanlış, hatalı; yalan, asılsız, aslı esası olmayan, yalancı; hakikatsiz, vefasız; hain; güvenilmez; {mak.} kuvvetlendirmek veya muhafaza etmek için konulan {parça}; {müz.} ahenksiz, yanlış;z. hile ile; yalan söyleyerek; hata ederek;sadakatsizlikle. false bottom sahte dip, gizli dip {sandık veya çekmece}.false colors sahte hüviyet. false face maske. false hearted
s. hain, sadakatsiz. false horizon yapma ufuk. false keel {den.} kontra omurga. false pretenses aldatma niyetiyle sahte davranış. false representation maksatlı yalanlar serisi. false step yanlış adım, sürçme, hata. false teeth takma diş, protez. play false aldatmak, ihanet etmek. falsely
z. yalan olarak. falseness
i. yalan, sahtelik. |
|
FALSE |
yanlış |
|
false |
false
fôls
Sıfat
* sahte.
* vefasız, güvenilmez. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|