Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
evil-disposed
  • [A] kötü kalpli, art niyetli

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
fall on evil days
  • [ID] düşmek, sıkıntıya düşmek, dara düşmek, şanssızlığa uğramak, zor günler geçirmek
disposed {dı'spəʋzd}
  • [A] istekli, hazır, eğilimli, niyetli
be disposed to
  • [V] eğilimi olmak
disposed to
  • [A] eğilimi olan
evil Dinle! {'i:vəl}
  • [A] kötü, fena, zararlı, kem, uğursuz, şanssız, tâlihsiz, günahkâr, aksi
  • [N] kötülük, musibet, uğursuzluk, belâ, dert, zarar, günah
do evil
  • [N] kötülük yapmak
  • [V] fenalık etmek
king's evil
  • [N] hastalık: sıraca hastalığı
social evil
  • [N] fahişelik
speak evil of
  • [V] iftira etmek
the Evil one
  • [N] şeytan, iblis
the lesser evil
  • [N] kötünün iyisi, diğerine göre daha az kötü olan şey
the powers of evil
  • [N] karanlık güçler
the social evil
  • [N] orospuluk, fuhuş
evil-doer {,i:vəl'du:ər}
  • [N] kötülük eden kimse, suçlu, günahkâr
evil eye
  • [N] nazar, kem göz
evil-eyed
  • [A] kem gözlü
evil inclination
  • [N] kötülüğe meyil
evil-minded Dinle! {,i:vəl'maındıd}
  • [A] kötü kalpli, art niyetli
evil repute
  • [N] kötü şöhret
evil-speaking {'i:vəl,spi:kıŋ}
  • [A] kötüleyici, kötüleyen, yeren, iftira eden