| cure |
{kjʋər}
- [N] kür, tedavi, şifa, ilaç, çare, derman, reçete, papazlık, imamlık
- [V] iyileştirmek, tedavi etmek, sertleştirmek, kurutmak
|
|
| past cure |
- [N] ilerlemiş, çaresiz, ümitsiz
|
|
| cure-all |
{'kjʋərɔ:l}
|
|
| cure of souls |
|
|
| faith cure |
{'feıɵ,kjʋər}
- [N] telkinle tedavi, imanla tedavi
|
|
| fasting cure |
|
|
| grape cure |
{'greıpkjʋr}
|
|
| rest cure |
{'restkjʋr}
|
|
| water cure |
{'wɒtərkjʋr}
|
|
| withdrawal cure |
- [N] uyuşturucu tedavisi, alkol tedavisi
|
|
| cure |
f. 1. iyileştirmek, tedavi etmek, sağaltmak, şifa vermek. 2. -e çözüm getirmek, -e çare bulmak. 3. tütsülemek; tuzlamak; kurutmak. |
|
| cure |
i. 1. tedavi, sağaltım. 2. çare, derman, ilaç. 3. şifa. 4. kür. |
|
| cure |
f. şifa vermek, iyi etmek, tedavi etmek, çare bulmak; dumanla tütsüleyerek veya tuzlayarak konserve etmek; sertleşmek {kauçuk gibi}. |
|
| cure |
i. tedavi, çare, derman, ilâç; şifa; kür; konserve yapma. cure-all
i. her derde deva. past cure tedavi edilebilecek haddi aşmış, iyileşmez; çaresiz. |
|
| cure |
cure
kyûr
İsim
* tedavi, sağaltım.
* çare, derman, ilaç.
* şifa.
* kür. |
|
| cure |
cure
kyûr
Fiil
* iyileştirmek, tedavi etmek, sağaltmak, şifa vermek.
* -e çözüm getirmek, -e çare bulmak.
* tütsülemek; tuzlamak; kurutmak. |
|
| cure |
tedavi, çare, derman, ilâç; şifa; kür; konserve ya |
|
| cure |
şifa vermek, iyi etmek, tedavi etmek, çare bulmak; |
|
| cure |
v.tedavi et:n.ilaç |
|
| cure |
{hastayı} iyileştirmek |
|
|