İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
drill |
{drıl}
- [N] matkap, delgi, talim, tohum ekme makinesi, tarh, tohum yatağı, kaba pamuklu kumaş, diril, mandril: Batı Afrika mandril maymunu
- [V] delmek, matkapla delmek, talim yaptırmak, çalıştırmak, talim yapmak, delik açmak, kuyu açmak, tohum ekmek, makine ile tohum ekmek, sondaj yapmak, sonda ile yoklamak
|
|
drill |
i. 1. matkap, delgi. 2. ask. talim. 3. alıştırma.
f. 1. {matkapla} delmek. 2. ask. talim yaptırmak; talim yapmak. 3. alıştırma yaptırmak; alıştırma yapmak. |
|
drill |
i. Batı Afrika,ya özgü bir çeşit büyük maymun, {zool}. Mandrillus leucophaeus. |
|
drill |
i.
f. {bahç}. mibzer, tohum ekme makinası; tohum dizisi; tarlada dizilere ekilen tohum;
f. makine ile tohum ekmek. |
|
drill |
i.
f. matkap, delgi; matkapla delik açma usulü; istiridyeleri yok eden bir çeşit kabuklu deniz hayvanı, {zool}. Urosalpinx cinerea; talim, alıştırma;
f. delmek, matkapla delmek, delik açmak; talim yaptırmak, talim yapmak; dersi birkaç kere tekrarlatarak öğretmek. drillmaster
i. talim öğretmeni. drill press {mak}. dikmeli matkap makinası. drill sergeant talim çavuşu. driller
i. delen kimse veya şey; sondaj işçisi; delici; talim ettiren kimse. drilling
i. matkaplama, delme, sondaj; talim etme. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|