Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
cutting Dinle! {'kʌtıŋ}
  • [A] keskin, acı, kesici, sert, dondurucu, iğneleyici, içine işleyen, içe işleyen, kırıcı
  • [N] kesme, doğrama, yol, çentik, kertik, kıymık, yonga, yol açma, hafriyat, kupür, kurgu hazırlığı, kesim, aşı dalı, çelik
cutting i.

s. kesme, kesiş; {sin}. kesim; {bahç}. aşı kalemi;

s. keskin; acı, içe işleyen {rüzgâr, söz}; dondurucu; inciten. cutting angle {mak}. kesme açısı.
cutting i.
1. kesme, kesiş.
2. sin. kesim.
3. bahç. aşı kalemi.

s.
1. acı, incitici, kırıcı {söz}.
2. acı, keskin, sert {rüzgâr}.
cutting cut.ting k^t'îng İsim * kesme, kesiş. cinema * kesim. horticulture * aşı kalemi. Sıfat * acı, incitici, kırıcı {söz}. * acı, keskin, sert {rüzgâr}.
cutting kesme, kesiş; sin kesim; {bahç} aşı kalemi; keski

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
before cutting
  • [A] kesmeden
without cutting
  • [A] kesmeden
cutting die
  • [N] keser zımba, kalıp: kesme kalıbı
cutting down
  • [N] kesip devirme
cutting edge
  • [N] ağız, keskin kenar, bıçak ağzı
cutting nippers
  • [N] kerpeten, keski
cutting words
  • [N] iğneleyici söz, iğneli söz
newspaper cutting
  • [N] gazete kupürü, gazeteden kesilmiş resim
press cutting {'pres,kʌtıŋ}
  • [N] gazete kupürü
price cutting {'praıs,kʌtıŋ}
  • [N] indirim, indirim yapma
stone cutting {'stəʋn,kʌtıŋ}
  • [N] taş yontma
cutting edge
1. kesici kenar.
price cutting fiyat kırma.
price cutting * fiyat kırma.
cloth cutting machine kumaş kesme makinesi
cost cutting masrafını azaltma
cube cutting machine küp kesme makinesi
cutting age kesim yaşı
cutting angle kesme açısı
cutting cylinder kesme silindiri

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
cutting-edge
1. in accord with the most fashionable ideas or style; "wears only the latest style"; "the last thing in swimwear"; "knows the newest dances"; "cutting-edge technology"; "a with-it boutique".