İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| addle-brained |
{'ædəl,breınd}
- [A] sersem, kafasız, şaşkın
|
|
| bird-brained |
{'bɜ:rd,breınd}
|
|
| brained |
{breınd}
|
|
| crack |
{kræk}
- [A] çatırtı, patlama, şaklama, vuruş, aralık, özür, espri, çene çalma, as, birinci sınıf şey, deneme
- [N] çatlak, şiddetle vurma
- [V] patlamak, çatırdamak, şaklatmak, yarılmak, çatlamak, çatallaşmak {ses}, çökmek, kırmak, çatırdatmak, çatlatmak
|
|
| crack up |
- [V] yıkılmak, çökmek, dağılmak, dağıtmak, övmek, gülmekten katılmak
|
|
| crack-up |
|
|
| crack of doom |
|
|
| feather-brained |
{'feðər,breınd}
|
|
| hairline crack |
|
|
| crack jokes |
|
|
| hard nut to crack |
|
|
| shallow-brained |
|
|
| a crack shot |
keskin nişancı. |
|
| a hard nut to crack |
k. dili 1. başarılması zor iş. 2. çetin ceviz. |
|
| a hard/tough nut to crack |
k. dili çetin ceviz. |
|
| bark crack |
kabuk çatlağı |
|
| crack |
i. 1. çatlak, yarık. 2. çatırtı, şaklama. 3. hızlı darbe; çarpma. 4. bir çeşit eroin.
f. 1. çatlamak, yarılmak, kırılmak; çatlatmak, yarmak, kırmak. 2. {kasayı} açmak. 3. {şifreyi} çözmek. 4. {ses} çatallaşmak. |
|
| crack |
i.
f. çatlak, yarık; çatırtı, şaklama; hızlı darbe; aralık; {k.dili}. birinci sınıf; {k.dili}. kesin cevap; {k.dili}. deneme; {argo}. hırsız;
f. çatlamak, yarılmak, kırılmak; çatlatmak, yarmak, kırmak; zorlamak, açmak {kasa}; çatallaşmak {ses}; {petrol} ayırmak, kraking yapmak. crack a joke şaka yapmak, takılmak. crack a smile gülümsemek. crack down {on} {ABD}., {k.dili}. sıkı tedbirler almak, baskı yapmak. crack the whip kamçıyı şaklatmak. crack up sinir krizi geçirmek; {arabayı} kazada paramparça etmek; kaza geçirmek; güImektenkatılmak ; {ing}. övmek. a hard nut to crack başarılması zor bir iş; tesir edilemeyen kimse , {fig}. çetin ceviz. not to crack a book argo kitabın kapağını açmamak, ders çalışmamak. the crack of doom kıyamet günü. cracked
s. çatlak; {k.dili}. kaçık, delice. |
|
| crack a joke |
şaka etmek, şaka yapmak. |
|
| crack a joke |
şaka yapmak, takılmak. |
|
|
|