İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
addle-headed |
{'ædəl,hedıd}
- [A] şaşkın, sersem, beyinsiz
|
|
bald-headed |
{,bɔ:ld'hedıd}
|
|
go bald-headed into |
- [ID] balıklama dalmak, düşünmeden girişmek
|
|
bone-headed |
{'bəʋn,hedıd}
- [A] kalın kafalı, mankafa, dangalak
|
|
cool cat |
|
|
clear-headed |
{,klıər'hedıd}
- [A] zihni açık, aklı başında, sağlıklı düşünebilen
|
|
cool |
{ku:l}
- [A] serin, soğuk, soğukkanlı, klas, harika, küstah, abartısız, tamı tamına, uygun
- [N] serinlik, serin yer, soğukkanlılık
- [V] serinletmek, soğutmak, serinlemek, yatışmak
|
|
cool! |
{ku:l}
- [INTRJ] çok iyi!, mükemmel!, harika!
|
|
as cool as cucumber |
- [ID] kıl, antipatik, aşırı soğukkanlı
|
|
become cool |
|
|
keep cool |
|
|
keep cool! |
|
|
that's cool! |
- [INTRJ] çok iyi!, çok klas!
|
|
Today it's cool. |
- [PHR] serin: Bugün hava serin.
|
|
cool down |
- [V] soğumak, yatışmak, sakinleşmek, gevşemek
|
|
cool it! |
- [INTRJ] sakin olun!, sakin ol!
|
|
empty-headed |
{,emptı'hedıd}
- [A] boş kafalı, akılsız, kuş beyinli
|
|
fat-headed |
{'fæt,hedıd}
- [A] mankafa, aptal, kalın kafalı
|
|
gray-headed |
{'greı,hedıd}
|
|
gray-headed man |
|
|
|
|