İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
cock |
{kɒk}
- [N] horoz, erkek av kuşu, rüzgâr gülü, musluk, önder, lider, zırva, saçmalık, martaval, ot yığını, saman yığını
- [V] kurmak, hazır duruma getirmek, dikmek, tetiğe almak
|
|
cock |
{kɒk}
- [N] penis, çük (arg.), kamış (arg.)
|
sl. |
cock |
i.
f.
s. horoz; horoz ötüşü; herhangi bir erkek kuş; önder, slang horoz; rüzgârgülü; valf, anahtar, musluk; tüfek horozu, tabanca horozu; ateşe hazır oluş; yukarı doğru kıvrılma {şapka kenarı}; kaba penis, kamış;
f. tüfek horozunu ateşe hazır duruma getirmek; umursamazllkla yana çevirmek {baş}; hazır etmek; havaya dikmek; kurmak {fotoğraf makinasl };
s. erkek cock-and- bull story uydurma laf, kurt masalı. cock of the walk önder, lider; gururlu ve umursamaz kimse. go off at half cock hazırlıksız iş görmek half cock alt tetik. speckled cock çil horoz cock ones hat şapkayı yan giymek. cocked hat yanlan kalkık bir çeşit üniforma şapkası. knock into a cocked hat tanınmaz hale getirmek pestile çevirmek; suya düşürmek. |
|
cock |
i.
f. saman yığını, ot yığını;
f. saman yığmak. |
|
cock |
i. 1. horoz. 2. erkek kuş. 3. vana; valf; musluk. 4. tüfek horozu, tabanca horozu. 5. argo penis, kamış.
f. tüfek horozunu çekmek.
s. erkek {kuş}. cock-and-bull story palavra, martaval. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
ball cock |
{'bɔ:lkɒk}
- [N] yüzen topla işleyen su valfı
|
|
at full cock |
|
|
at half cock |
- [A] yarı kurulu, hazırlıksız
|
|
moor cock |
{'mʋrkɒk}
|
|
old cock |
|
|
old cock! |
|
|
cock-a-hoop |
{,kɒkə'hu:p}
- [A] coşkulu, neşeli, darmadağınık
- [ADV] coşkulu bir biçimde, neşeyle
|
|
cock-fight |
{'kɒk,faıt}
|
|
cock one's ears |
- [V] kulak kabartmak, kulak kesilmek
|
|
cock one's eye at |
- [V] gözetmek, kırpmak: göz kırpmak
|
|
cock one's hat |
- [V] şapkayı yan giymek, şapkayı yan yatırmak
|
|
cock-shaker |
- [N] şeykır, kokteyl çalkalama kabı
|
|
cock-shy |
{'kɒkʃaı}
- [N] nişan tahtası, boy hedefi, hedef
|
|
cock up |
- [V] arapsaçına çevirmek, karmakarışık etmek, içinden çıkılmaz hale getirmek
|
|
cock-up |
- [N] karmakarışıklık, dağınıklık
|
|
make cock-up of smth. |
- [ID] yüzüne gözüne bulaştırmak, acemice yapmak
|
|
cock up the nose |
- [V] burnu havada olmak, havalarda olmak
|
|
drain cock |
|
|
cock of the eye |
|
|
fighting cock |
|
|
|
|