Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
cock Dinle! {kɒk}
  • [N] horoz, erkek av kuşu, rüzgâr gülü, musluk, önder, lider, zırva, saçmalık, martaval, ot yığını, saman yığını
  • [V] kurmak, hazır duruma getirmek, dikmek, tetiğe almak
cock Dinle! {kɒk}
  • [N] penis, çük (arg.), kamış (arg.)
sl.
cock i.

f.

s. horoz; horoz ötüşü; herhangi bir erkek kuş; önder, slang horoz; rüzgârgülü; valf, anahtar, musluk; tüfek horozu, tabanca horozu; ateşe hazır oluş; yukarı doğru kıvrılma {şapka kenarı}; kaba penis, kamış;

f. tüfek horozunu ateşe hazır duruma getirmek; umursamazllkla yana çevirmek {baş}; hazır etmek; havaya dikmek; kurmak {fotoğraf makinasl };

s. erkek cock-and- bull story uydurma laf, kurt masalı. cock of the walk önder, lider; gururlu ve umursamaz kimse. go off at half cock hazırlıksız iş görmek half cock alt tetik. speckled cock çil horoz cock ones hat şapkayı yan giymek. cocked hat yanlan kalkık bir çeşit üniforma şapkası. knock into a cocked hat tanınmaz hale getirmek pestile çevirmek; suya düşürmek.
cock i.

f. saman yığını, ot yığını;

f. saman yığmak.
cock i.
1. horoz.
2. erkek kuş.
3. vana; valf; musluk.
4. tüfek horozu, tabanca horozu.
5. argo penis, kamış.

f. tüfek horozunu çekmek.

s. erkek {kuş}. cock-and-bull story palavra, martaval.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
ball cock {'bɔ:lkɒk}
  • [N] yüzen topla işleyen su valfı
at full cock
  • [A] tetikte, ateşe hazır
at half cock
  • [A] yarı kurulu, hazırlıksız
moor cock {'mʋrkɒk}
  • [N] horoz: orman horozu
old cock
  • [N] ahbap
old cock!
  • [INTRJ] azizim!
cock-a-hoop Dinle! {,kɒkə'hu:p}
  • [A] coşkulu, neşeli, darmadağınık
  • [ADV] coşkulu bir biçimde, neşeyle
cock-fight {'kɒk,faıt}
  • [N] horoz dövüşü
cock one's ears
  • [V] kulak kabartmak, kulak kesilmek
cock one's eye at
  • [V] gözetmek, kırpmak: göz kırpmak
cock one's hat
  • [V] şapkayı yan giymek, şapkayı yan yatırmak
cock-shaker
  • [N] şeykır, kokteyl çalkalama kabı
cock-shy {'kɒkʃaı}
  • [N] nişan tahtası, boy hedefi, hedef
cock up
  • [V] arapsaçına çevirmek, karmakarışık etmek, içinden çıkılmaz hale getirmek
cock-up Dinle!
  • [N] karmakarışıklık, dağınıklık
make cock-up of smth.
  • [ID] yüzüne gözüne bulaştırmak, acemice yapmak
cock up the nose
  • [V] burnu havada olmak, havalarda olmak
drain cock
  • [N] boşaltma musluğu
cock of the eye
  • [N] gözetme, göz kırpma
fighting cock
  • [N] horoz dövüşü