Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
centre-piece {'sentər,pi:s}
  • [N] göbek, orta kısım, orta süsü, can alıcı bölüm, en etkileyici bölüm
Brit.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
a piece of advice
  • [N] öğüt, tavsiye
altar piece {'ɔ:ltər,pi:s}
  • [N] mihrabın arkasındaki heykel
battle piece {'bætəlpi:s}
  • [N] savaş resmi
center-piece {'sentər,pi:s}
  • [N] göbek, orta parçası, en can alıcı bölüm, en etkileyici bölüm
centre {'sentər}
  • [N] göbek, merkez, orta, ılımlı kimse, ılımlı politik görüş, odak, orta alan, orta alan oyuncusu, santra, inşaat: kemer inşaat desteği, punta, sente, inşaat: kubbe inşaat desteği
  • [V] merkezde toplamak, merkezde toplanmak, ortaya yerleştirmek, ortalamak, ortaya gelmek, çevresinde dönüp dolaşmak, konsantre olmak, yoğunlaşmak
Brit.
chimney piece {'tʃımnı,pi:s}
  • [N] şömine parçası
flower piece {'flaʋər,pi:s}
  • [N] çiçek resmi
fowling-piece {'faʋlıŋ,pi:s}
  • [N] av tüfeği
I'm looking for a small piece of jewelry.
  • [PHR] mücevher: Küçük mücevher bakıyorum.
a piece of land
  • [N] arazi parçası
piece of land
  • [N] toprak parçası
give a piece of one's mind
  • [ID] ağzına geleni söylemek, azarlamak
a museum piece
  • [N] müzelik şey
one-piece {'wʌnpi:s}
  • [A] tek parça
one-piece bathing suit
  • [N] tek parça mayo, mayo
I need a piece of writing paper.
  • [PHR] kâğıt: Mektup kâğıdına ihtiyacım var.
piece Dinle! {pi:s}
  • [N] parça, tane, bir parça, eser, kırıntı, piyes, iş, tüfek, kısa mesafe, kısa süre, taş {dama}, piyondan büyük taş, madeni para
  • [V] yamalamak, parça koymak, eklemek, birleştirmek, parçalarını eklemek
all of a piece
  • [ADV] aynı tür, aynı, tıpkı, tıpatıp
a piece of
  • [A] bir parça
a piece of news
  • [N] bir haber

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
bkz. centre center
Centre Tepsi Centre Tray