İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| butt |
{bʌt}
- [N] sap, dipçik, izmarit, dip kısım, hedef, nişan, maskara, kafa atma, tos, popo
- [V] kafa atmak, toslamak, boynuzlamak
|
|
| butt |
{bʌt}
|
sl. |
| butt |
i. herhangi bir şeyin enli ucu veya sapı; dipçik; izmarit; {argo}, {slang} popo, kıç. |
|
| butt |
i.
f. alay konusu olan kimse; nişan talimi yapılan yerin arkasındaki duvar veya toprak yığını;
f. bitişik olmak; bitişmek; iki şeyin enli uçlarını birbiriyle birleştirmek. |
|
| butt |
i. fıçı {şarap, bira}, damacana; bir oylum ölçü birimi, 477 litre. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| cigarette butt |
|
|
| butt end |
- [N] dipçik, enli uç veya sap
|
|
| butt in |
- [V] burnunu sokmak, karışmak, maydanoz olmak
|
|
| butt joint |
|
|
| butt-weld |
|
|
| rifle butt |
{'raıfəl,bʌt}
|
|
| butt in |
araya girmek, karışmak, burnunu sokmak. |
|
| butt in on |
-e karışmak, -e burnunu sokmak. |
|
| butt in |
* araya girmek, karışmak, burnunu sokmak. |
|
| butt in on |
* -e karışmak, -e burnunu sokmak. |
|
| know which side one's bread is butt |
* gerçek çıkarının nerede olduğunu bilmek. |
|
| butt in |
karış |
|
| butt hinge |
pomel menteşe |
|
| butt joint |
düz ek |
|
| butt log |
dip tomruğu |
|
| butt point |
değmeli bağlantı |
|
| butt weld |
alın kaynağı |
|
| butt end |
dipçik, enli uç veya sap |
i. |
| butt in |
burnunu sokmak, karışmak, maydanoz olmak |
|
| butt joint |
uç uca ekleme |
|
|
|