Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
bullet-head {'bʋlıt,hed}
  • [N] inatçı, küçük yuvarlak baş

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
acid-head
  • [N] lsd bağımlısı, uyuşturucu bağımlısı {l.s.d.}
beat smth. into smb.'s head
  • [ID] kafasına sokmak, beynine işlemek
go boil your head!
  • [INTRJ] defol!, git başımdan!
gilt-head bream
  • [N] çipura
bullet Dinle! {'bʋlıt}
  • [N] mermi, kurşun
bullet wound
  • [N] kurşun yarası
clap a hat on one's head
  • [V] şapkayı kafasına geçirmek
have one's head in the clouds
  • [ID] aklı bir karış havada olmak, dalgın olmak, hayâl aleminde olmak
heap coals of fire on one's head
  • [ID] kötülüğe iyilikle karşılık vermek
curly-head {'kɜ:rlı,hed}
  • [N] kıvırcık
death's head {'deɵshed}
  • [N] kurukafa, kurukafa şekli, pervane: bir tür pervane
die head
  • [N] kalıp aynası
dumdum bullet
  • [N] dumdum kurşunu
dummy bullet
  • [N] kurusıkı mermi
fall head over heels
  • [V] tepetaklak düşmek
fountain-head {'faʋntən,hed}
  • [N] kaynak, pınar başı, asıl
head Dinle! {hed}
  • [A] baş, baş ile ilgili, baştaki
  • [N] ana, baş, kafa, akıl, kelle, reis, başkan, şef, lider, müdür, yönetici, tepe, zirve, tura, köpük, kaymak, pınar başı, konu başlığı, konu, uç kısım, kişi, kişi başı, adam başı
  • [V] başında olmak, başı çekmek, yönetmek, kullanmak, yönlendirmek, gitmek, yönelmek, baş vermek
back of the head
  • [N] ense, başın arkası
bite smb.'s head off
  • [ID] başının etini yemek
by head and shoulders
  • [ADV] yaka paça, omuz seviyesinden

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
bullet train
1. a high-speed passenger train.
2. a high-speed passenger train.