İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
bowl |
{bəʋl}
- [N] tas, kâse, çanak, leğen, kadeh, stadyum (Amer.), top {bowling vb.}, dokuz kuka oyunu
- [V] yuvarlamak, çevirmek {çember}, yuvarlanmak, bovling oynamak, yolunda gitmek, tıkırında olmak
|
|
bowl |
f. bir çeşit top oyunu oynamak; top gibi yuvarlamak; top atmak. bowl over vurup devirmek; şaşırtmak, şaşkına çevirmek. be bowled over hayretten donup kalmak. |
|
bowl |
i. kase, çukur kap; tas, leğen; tahta top; birkaç tip top oyunu. |
|
bowl |
i. kâse, tas. |
|
bowl |
f. 1. bowling oynamak. 2. kriket top atmak. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
bowl along |
- [V] yolunda gitmek, tıkırında olmak
|
|
bowl over |
- [V] çarpıp düşürmek, şaşırtmak
|
|
Dust Bowl |
{'dʌstbəʋl}
- [N] bölge: kuraklık bölgesi, çöle dönmüş arazi
|
|
finger bowl |
{'fıŋgərbəʋl}
- [N] el yıkama tası {sofrada}
|
|
pipe bowl |
|
|
punch-bowl |
{'pʌntʃbəʋl}
- [N] punch kâsesi, meyveli kokteyl kâsesi
|
|
salad bowl |
{'sælədbəʋl}
- [N] salata tabağı, salata kâsesi
|
|
soup bowl |
|
|
sugar bowl |
{'ʃʋgərbəʋl}
|
|
bowl along |
süratle gitmek. |
|
bowl s.o. over |
1. birini şaşırtmak, birini şaşkına çevirmek. 2. birini yere yıkmak, birini yere devirmek. |
|
punch bowl |
punç kâsesi. |
|
sugar bowl |
şekerlik, şeker kabı. |
|
toilet bowl |
klozet, alafranga hela taşı. |
|
washing-up bowl |
İng. bulaşık tası. |
|
bowl along |
* süratle gitmek. |
|
bowl someone over |
* birini şaşırtmak, birini şaşkına çevirmek.
* birini yere yıkmak, birini yere devirmek. |
|
punch bowl |
* punç kâsesi. |
|
sugar bowl |
* şekerlik, şeker kabı. |
|
toilet bowl |
* klozet, alafranga hela taşı. |
|
|
|